Mahalle [bxb]

1.7

Sıcacık yatağın içinde dönmeye çalıştığımda dönemediğimi fark ettim. Kollarımı yatağın içinde sağa sola vurduğumda homurdanma sesleri duydum. Gözlerimi araladığımda duvarla karşılaştım.

Gerinerek arkama döndüğümde uyuyan Ali'yi gördüm. Yatağın içinde ona doğru kaydığımda uyumasına rağmen hızla bana sarıldı ve kendine çekti. En son hatırladığımda benim uykumun geldiği ve uyuduğumdu. Akşam olmuş olmalıydı. Üstüne tırmanarak göğsüne yattım.

Kıpırdamamla uyanmış olmalı ki kafamda dudaklarını hissettim. Saçlarıma birkaç öpücük bıraktığında iç çekerek çenemi göğsüne yasladım. Gözleri kapalı bir şekilde öylece yatıyordu. Yüzü uyumaktan şişmişti.

"Yüzün şişmiş." diye uykulu sesimle mırıldandım. Yana doğru döndüğünde bende onunla birlikte döndüm. Kollarını bana dolayarak sarıldı ve beni kendine yasladı.

"İnsan rahat uyursa yüzü şişermiş. Seninle çok rahat uyuyorum." dediğinde kendime engel olamayarak kıkırdadım. Gülüşümü duyduğunda yanağımı ard arda birkaç kere öptü ve burnunu boynuma yasladı.

"Kalkalımda bir şeyler yiyelim artık."  dediğinde kolları arasından doğrulup yatakta oturur pozisyona geldim. Benimle birlikte kalkarak yatakta beni kendine doğru çevirdi. Yüzüne bakarak gözlerimi kıstım. Ellerimi yumruk yaparak gözlerimi kaşıdım.

"Biraz konuşalım mı?" dediğinde ona baktım. Yüzünde hâlâ ayılamamış bir ifade olsa da ciddi bir şekilde yüzüme bakıyordu. Söylemesi için bacağımın üstündeki elini tuttum. Odanın karanlık ışığından gözlerinin yeşilliği koyulmuştu.

"Kendini nasıl hissediyorsun?" diye sorduğunda güldüm. Neden böyle bir şey soruyordu şimdi?

"İyi hissediyorum, sen nasıl hissediyorsun?" diye sordum. Sanırım saçlarım dağılmış olacak ki parmaklarını saçlarımın arasında gezirdi ve düzeltti.

"İyi hissediyorum, seninle iyi hissediyorum." dedi. Elini ellerimin arasına alıp işaret parmağımı avucunun içinde gezdirmeye başladım. "Bana bir şey mi söylemek istiyorsun?" diye sordum.

"Aslında şu anki durum hakkında konuşmak istiyorum. Yani aramızda olan hakkında." dedi. Kaşlarımı çattım. Galiba onun ne demek istediği hiçbir zaman tekte anlayamayacaktım.

"Ne varmış aramızda?" dediğimde kaşlarını çattı. Devran döner demiştim sana paşam.

Ne kadar yazıktı ki, ciddi ilişki düşünmüyordum.

"Aramızda olmayan kalmadı. Ne varmış aramızda derken?" dedi, sinirle. Neden bu kadar sinirliydi ki? Sanki daha önce yaşamamış gibi tepki veriyordu.

"Neden bu kadar büyüttüğünü anlamadım. Yaşadık, tamam." dediğimde kolumu tutarak beni kendine doğru çekti. Uykulu ve sinirli görünüyordu?

Neden acaba?

"Ne diyorsun sen, Deniz?" dediğinde gülümseyerek kollarımı boynuna doladım. Başımı yana yatırarak gözlerimi kırpıştırdım.

"Şaka." dediğimde gözlerini devirdi. Dudaklarımı yanaklarına bastırarak sertçe öptüm. Hâlâ bana kızgın kızgın bakmaya devam ediyordu.

"Tam olarak ne demek istediğini anlayamıyorum. Benim için daha açık olur musun?" dediğimde sinirli bakışları yumuşadı. Bende yapacağı konuşma için ondan ayrılarak bağdaş kurdum ve tamamen karşısına oturdum.

"Aramızdakilerin adını merak ediyorum. Kesin bir şey bilmek istiyorum." dediğinde inanmayarak yüzüne baktım. Benimle sevgili mi olmak istiyordu? Bunun bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum.