*Bölüm smut içerir.
Ali'yi evde bırakıp birkaç saatliğine anneannemin evine dönmüştüm. O da biraz evde görünüp eşyalarımı almak içindi. Şimdiyse terasta beraber kahve içiyorduk. Bana Ali'yle ilgili birkaç soru sormuştu. Sanırım annem onu arayıp olan biteni anlatmıştı.O da en kibar haliyle söylemek gerekirse umursamaz bir kadın olduğu için bu duruma kötü yönlü yaklaşmamıştı.
"Sonunda zengin bir damadım oldu, babanın aksine." dedi, imayla. Söylediklerine ağzım yarılırcasına gülmek istesemde cümlenin öznesi babam olduğu için keyfim kaçıyordu. Sadece gülümseyip başımı salladım.
"Parası için onunla birlikte değilim. Onun normal bir mahalle genci olduğunu sanarken bile onun peşinde deli divane dolaşıyordum." diye mırıldandım. Zaten zengin olduğunu ilişkimiz başladıktan sonra öğrenmiştim.
"Tek yol arkanda bıraktığın kimseyi düşünmeden buradan onunla gitmek. Başta zor gelebilir, zaman zaman zoruna da gidebilir. Ama çok sonradan bunun doğru bir karar olduğunu anlarsın. Bir yerde tutunamıyorsan sen orasının ikliminin bitkisi değilsindir." dedi.
Bunu bende biliyordum ama bunu yapabilmek için yeterli cesarete şu an sahip değildim. Hemde şu an gitmek için doğru bir zaman değildi.
"Önce mahalleye geri dönmem gerekiyor, bunu babama kim yetiştirdiyse onun ağzına sıçacağım." dedim, kahvemden bir yudum alarak.
"Hesaplaşmak için tekrar ilişkini tehlikeye atacaksın yani." dedi, anneannem. Hiç bu yönden düşünmemiştim. Ama bir yandan da haklıydı. Tekrar oraya dönüp Ali ile olan geleceğimi tehlikeye atmış oluyordum.
"Bu konuyu böyle yarım bırakıp ortadan kaybolmak olmaz." dedim. Fazla uzatmadan konuyu kapattığımızda Tufan'la konuşmak için odama çıktım. Görüntülü aramayı başlattığımda telefonu saçı başı dağınık bir şekilde açtı.
Kaşlarımı çatarak ona baktım. Kesin iş üstünde yakalamıştım. Elini hızla saçlarına atarak düzeltmeye çalıştı ama sanki bu hareketi daha çok karışmalarına sebep olmuştu.
"Kapatayım istersen kardeşim." dedim, imayla. Bana imalı bir bakış atarak sırıttı. Arka plan hiç onun odasına benzemiyordu. Hasan abinin evindeydi büyük bir ihtimalle.
"Neredesin sen?" dedim, tekrar. Boğazını temizledi.
"Hasan'dayım." dedi, boğuk sesiyle. Kesinlikle iş üstünde basmıştım. Kapatsam iyi olurdu.
"Tamam, sonra konuşuruz." diyerek göz kırptım. Gözlerini büyüterek odada yalnız olmadığını belirtti ve aramayı kapatmam için bir işaret yaptı. Aramayı sırıtarak kapattım ve telefonu cebime attım.
Yine biz hariç herkes yolunu buluyordu.
Gerçi bizde yolumuzu buluyorduk, hemde bayağı şiddetli bir şekilde.
Kocamı özlemiştim. En kısa zamanda eve dönmem gerekiyordu. Zaten beş dakikada bir ısrarcı mesajlar ve aramalar artık gitmem gerektiğini gösteriyordu. Dolabımın önüne giderek buraya getirdiğim küçük bavulun içine tüm eşyalarımı yerleştirdim.
Zaten buraya gelirken çok fazla eşyamı yanıma alma fırsatım olmamıştı. Çünkü babam beni buraya yaka paça getirip kapının önünde piç gibi bırakıp gitmişti. Sinirden yaptığını anlayabiliyordum ama daha farklı tepkiler verse aramızdaki ilişki için daha iyi olabilirdi.
Yine de bu konu için babamı değil bunu ona söyleyen kişiyi suçluyordum. Çünkü zaten ben babamın bu tepkiyi vereceğini kabul etmiştim ama ebeveynlerin her şeyi bilmesine gerek yoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/293906680-288-k736132.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle [bxb]
Lãng mạnEğer mahallenin abisine aşıksanız bu kötüydü ama mahallenin abisine aşık bir erkekseniz bu daha da kötüydü. bxb