Tufan'ın evinin önüne geldiğimizde durakladık. Yol boyunca biz konuşsakta bizim muhabbetimize hiç katılmadan sessizce yanımızda yürümüştü. Tufan ikimize de iyi geceler dedikten sonra bana suratını eğip büktü.Garip yüz ifadeleri yaparken göz ucuyla ona baktım. Neyse ki bize bakmıyordu.
"Hadi Tufan, hadi." diyerek onu kovaladım. Eve girdiğinde bomboş sokakta sadece ikimiz kalmıştık. Benim evim birkaç ev ötedeydi.
"Benim evim zaten birkaç ev ileride kendim gidebilirim." dedim, normal bir sesle. Bana yandan bir bakış attı ve ellerini siyah eşofmanının ceplerine soktu. İçinde siyah kısa kollu bir tişört onun üstünde de gri ceketi vardı.
"Geldik zaten yürü." dedi, sert sesiyle. Ayı! Ceren'e de böyle demiş miydi acaba? Sinirlerim bozulduğu zaman huyumdur. Ağzımı hiç tutamazdım.
"Sana bir şey soracağım." dediğimde yine yandan kısa bir bakış attı. Kafasını 'söyle' der gibi salladı.
"Ceren'in sana yanladığının farkında mısın?" dedim, kaşlarımı kaldırarak. Ortama bir anda gergin bir hava çöktüğünde elini omzuma koyarak beni sertçe kendine doğru çekti. Omzumdaki sert eli oldukça canımı yaksada yüzüme yansıtmadım.
"Bana bak çocuk gece gece bana kendini dövdürme." dediğinde kaşlarımı çattım ve elinden kurtulamaya çalıştım. Uzaklaşma girişimimden etkilenmeden diğer elini de enseme koyarak kafamı salladı.
"Ne dedim ki?" diye sordum, acıyla. Ulan bir Ceren için düştüğüm hal bu mu olacaktı?
"Yanlamak falan ne biçim konuşuyorsun?" diyerek beni ittirdiğinde afallayarak ayakta kalmaya çalıştım. Tufan şu an eminim ki tırnaklarını kemirerek camdan bizi izliyordu.
"Ben çocuk değilim sen beni ittirip kaktıramazsın." dedim. Sesim ona kızar gibi çıksada kısık bir tondaydı. Daha o kadar götüm yemiyordu.
Ellerini tekrar cebine soktuğunda bir adım bana doğru attı. İki adım geri gittim.
Yıllardır aşık olduğum adam tarafından başka bir kız için dayak yiyordum resmen. Geri gitmemi umursamadan yanıma gelip beni göğsümden ittirdi. Geriye doğru sendelerken ceketimden tutup eski yerime geri çekti.
"Ben senin abinim. Ayağımın altına alırım seni." diyerek tutuğu ceketimi bıraktı. Kafasıyla evimi göstererek konuştu.
"Siktir git şimdi eve bakıyorum ben." dediğinde ceketimi düzelterek birkaç adım geri attım. Hayatımda gururumun hiç bu kadar incindiğini hatırlamıyordum. Onu kendime köpek edip bunların hepsini ondan çıkaracaktım.
"Sen benim abim değilsin." diyerek arkamı döndüm ve hızlıca evime girdim. Hiçbir yere uğramadan kendimi odama atarak camın önüne geçtim. Nefesim resmen boğazımda takılı kalmıştı. Kendimi aşağılanmış hissediyordum. Kendime mani olamadan ağlamaya başladım.
Ellerimi ağzıma kapatarak hızla camın önüne geçtim. Hâlâ aynı yerinde duruyordu. Cebimde dakikalardır titreyen telefonumu çıkarıp aramayı kapattım. Tufan arıyordu. Tekrar ona baktığımda benim camıma baktığını gördüm. Tül perdenin arkasından bakışları benimkilerle birleşti.
"Şerefsiz." diye mırıldandım. Elini cebine atarak telefonunu çıkardı ve bir şeyler yaptı. Telefonum titrerken hızla gelen mesajı açtım.
Ali: Ben senin abinim, çocuk.
Kafamı mesajdan kaldırarak ona baktığımda çoktan gitmiş olduğunu görerek arkasından küfür ettim. Ağlayarak yatağa oturdum ve Tufan'ın attığı mesajlara baktım.
Tufan: Oğlum
Tufan: Ne oluyor lan?
Tufan: Deniz.
Deniz: Evdeyim.
Deniz: Şerefsiz köpek ya.
Burnumu çekerek üstümdeki ceketi çıkarıp odanın bir köşesine fırlattım.
Tufan: Noldu oğlum?
Tufan: Söylesene.
Deniz: Ceren'in ona yanladığını söyledim.
Deniz: Bir anda ittirmeye falan başladı.
Sıktığı ensemi hatırladığımda elimle ensemi ovuşturdum. Kendini benim abim falan sanıyordu. Ben ona abiliği gösterecektim. Şu anki kinim ona olan hislerimin üstünü örtmüştü.
Tufan: Rahatsız mısın oğlum?
Tufan: Niye densiz densiz konuşuyorsun?
Deniz: Sen de mi Tufan?
Deniz: Gelsin beni sokağın ortasında tartaklasın ben mi bilmeyenim haddimi?
Deniz: Bana bugüne kadar annem babam bile bir fiskeyi bırak yanımdan geçerken koluma çarpmadılar bile.
Deniz: Ben ona ebesinin amı kaç bucakmış onu göstereceğim.
Konuşmadan çıktım ve ona yazdım.
Deniz: Sen benim abim falan değilsin.
Deniz: Çocuk dediğin kişiyi sokak ortasında tartaklamak mı abilik?
Deniz: Böyle ucuz delikanlılıkları ancak Ceren gibi aptal aşıklar havalı bulurlar.
Deniz: Abiliğini bana değil kardeşim dediğin adamın kardeşine yap.
Deniz: Bir daha da bana dokunursan seni polise şikayet ederim.
Mesajlar anında görüldü olduğunda numarasını engelleyerek telefonumu kapattım. Bundan sonra bana hiçbir bok yapamazdı. Evden de çıkmayacaktım. Evime gelip beni dövecek değildi ya?
Kendimi yatağa yüz üstü atarak sinirle yastığı ısırdım. Resmen Ceren'in adını geçirdim diye beni dövecekti. Dövmekten beter etmişti zaten.
Yoksa Ceren'e mi aşıktı? Onun aşık halini nasıl anlayacaktım ki? O kaldırım taşına bile kan davalısı gibi bakan biriydi. Bana böyle yaptığına göre kesin ona aşıktı. Ama ben ona aşk neymiş onu gösterecektim. Gerekirse gidip Cemil Abi'ye söyleyecektim.
Bu düşüncelerin sadece şu anlık sinir haliyle söylenene şeyler olmaması için kendime söz verdim. Benimle daha önce oturup muhabbet etmemiş biri bana abilik yapmaya çalışıyordu. Kardeşim dediği adamın kardeşine yapsın önce o abiliğini.
Yorulana kadar yatağın içinde deli gibi tepindim. En son yorgunlukla yatağın üzerine yığıldığımda gözlerim nemli bir şekilde uykuya daldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle [bxb]
عاطفيةEğer mahallenin abisine aşıksanız bu kötüydü ama mahallenin abisine aşık bir erkekseniz bu daha da kötüydü. bxb