3.8

5.2K 455 240
                                    


*bölüm şarkısı: Emre Aydın-Hoşçakal and Aslı Demirer-Gökhan Türkmen: Korkak 



Dikişlerimden fırsat bulabildiğim kadar yaptığım banyodan sonra kendimi daha iyi hissetmiştim. Ağrılarım yüzünden sabahın en erken saatinde kalkmıştım. Evin içinde kapüşonluyla gezerek annemle babama da bir şey çaktırmamıştım.

İyi olduğumu gördükleri için şimdide işe gitmem için darlıyorlardı. Üstümü giyinip kapüşonumu kafama takarak odamdan çıktım. Tabiki de lokantaya gitmeyecektim. Önce şehir merkezine gidip Ali'ye hediye bakmak istiyordum.

O bize yüzük almıştı. Bende bize anlamlı bir şey almak istiyordum.

"Çıkıyorum anne." dedim, mutfak kapısına yaslanarak. Bana dönerek öpücük attı. Ayakkabılarımı giyerek evden çıktım. Fazla kimseye görünmeden otobüs durağına doğru yürümeye başladım. Kimseyle durup konuşmak istemiyordum.

Otobüs birkaç dakika sonra geldiğinde binip kendime boş bir yer buldum. Zaten çok uzak olmadığı için birkaç durak sonra inecektim. İnmem gereken durağa geldiğimde indim. İlk önce aklımda hiçbir düşünce olmadan birkaç mağaza gezmiştim.

Daha sonra bir fotoğrafçının önünden geçerken bir anlık kararla içeri girip Ali'yle olan fotoğraflarımı çıkarttım. Onunla birlikte çekildiğimiz, onu habersiz yada uyurken çektiğim tüm fotoğrafları çıkartmıştım. Görevli bana yarım saat sonra hazır olacaklarını söylediğinde diğer mağazaları dolaşmak için dükkandan çıktım.

Bir bebek mağazasının önünden geçerken içeride gördüğüm kişiyle duraksadım. Melih ve hiç tanıdık olmayan bir kadın ellerinde minik minik zıbınlar tutuyordu. Kimdi acaba?

En rahat şekilde mağazanın içine girerek elime birkaç bebek patiği aldım. Sanki raflara bakıyormuş gibi onların bulunduğu yere doğru ilerledim. Görevli kadınla aralarında geçen muhabbeti duyacak kadar yakınlaştım.

"Yenidoğan için zıbınlar bu rafta." dedi, görevli kız. Kimin yenidoğan bebeği için bakılıyordu bunlar? Rüzgar'la bu kadının bir ilişkisi olabilir miydi? Eğer böyle bir şey varsa ve Rüzgar böyle şeyler yapıyorsa ortada çok vahim bir durum vardı.

"Kız mı erkek mi?" diye sordu, görevli.

"Daha çok yeni, henüz cinsiyetini bile bilmiyorum." dedi, sevimli bir ses. Muhtemelen o kadın konuşmuştu. "Bu ilk bebek alışverişim. Sadece beyaz şeyler almak istiyorum." dedi, tekrar.

"Şimdilik minik birkaç şey alalım. Daha sonra abimle çıkarsınız alışverişe." dedi, Melih.

Görevli onlara birkaç şeyde daha yardımcı olurken beni görmeyecekleri bir an mağazadan çıktım. Bildiğim en iyi şeyi yaptım. Ona mesaj attım.

Deniz: *Konum.*

Deniz: 15 dakikaya her zamanki kafede.

0531*****: Tamam.

Kastettiğim cafeye geçerek en arka masalardan birine oturdum. Şimdi birde bununla görünmek istemiyordum. Kendime bir tane kahve söyleyerek marketten aldığım sigarayı cebimden çıkardım.

En son lisede içtiğim sigarayı şimdi can sıkıntısından tekrar içecektim. Diğer cebimden çakmağı çıkarıp bir tane yaktım. Başta tadı kötü gelsede hızla kendime geldim. Telefonumun saatine baktım. Sadece birkaç dakika sonra buradaki on beşinci dakikam olacaktı.

Mahalle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin