0.6

18.7K 1.1K 449
                                    




O öpücükten sonra kendimi odama kapatmış ve akşama kadar odamdan çıkmamıştım. Annemde bir süre sonra kapının arkasından benimle konuşmaya çalışmayı bırakmıştı. Saate baktığımda gece yarısı olduğunu gördüm. Telefonumu komodine bırakarak ayağa kalktım ve camıma doğru yürüdüm.

Biraz hava almak en iyisiydi. Odamda boğucu bir hava vardı. Sanki havada küçük toz bulutları uçuşuyordu ve burnumun içini kaşındırıyordu. Camın önüne geldiğimde perdeyi sonuna kadar çektim. Duyduğum birkaç takırtıyla cama baktığımda görmeyi beklediğim son şey camımın pervazına tutunmuş bana bakan onu görmek değildi.

Hemde burası ikinci kattı. Camı hızlıca açarak onu tuttum ve içeriye girmesini sağladım. Kafamı camdan dışarı çıkararak mahalleye baktığımda sokakta kimsenin olmadığını ve neredeyse herkesin ışığının kapalı olduğunu gördüm.

Camı arkamdan kapatarak ona döndüm.

"Fazla mı salaksın yoksa sapık mısın?" diyerek onu ittirdim. Benim evimde hele benim odamda bana bir şey yapamazdı. Yani sanırım.

"Neden sapıkmışım?" dedi, elleri ceplerindeyken. Şu an gecenin bir yarısıydı ve benim odamdaydı. Bu rahatlık nereden geliyordu?

"Bu rahatlık sende genetik mi yoksa senin tercihin mi?" dedim. Yüzünde dümdüz bir ifade olsada bu her an sokakta dönüştüğü haline dönüşmeyeceği garantisini vermeyecekti. Duraksadı ve bana doğru bir adım attı. Arkamı dönerek ondan uzaklaştım ve yatağıma oturdum.

O ise hâlâ yatağın ucunda ayakta bana bakıyordu.

"Kaç gündür evden çıkmıyorsun, benden mi kaçıyorsun?" dedi. Burnumdan güler gibi bir nefes verdim ve komodinimin üzerindeki küçük lambayı yakarak odayı biraz aydınlattım.

Onunla odamda olmak, hiç bu şekilde hayal etmemiştim. Ama yine de gerçekleşiyordu işte.

"Yolumu mu gözlüyorsun? Beni bu kadar merak ettiğine göre aşık olduğun Ceren değilde benim." dedim. Ona karşı olan hislerimi bilmiyordu. En azından alaylı bir şekilde bunu konuşabilirdim.

Yüzünü buruşturdu.

"Saçma sapan konuşma." dedi. Yüzünü buruşturdu.

Boğazımı temizleyip gülümsedim.

"Saçma olan hangisi? Ceren' e aşık olman mı yoksa bana aşık olman mı?" dedim. O az önce dediklerime yüzünü buruşturmuştu. İğrenmiş miydi dediğim şeyden? İğrenç mi bulmuştu?

"Kimseye aşık değilim ben saçmalamayı kes, çocuk." dedi. Pekala, bu işi biraz derinleştirsek iyi olurdu. Madem Ceren' e bir şeyler hissetmiyordu kız nasıl bu kadar yaklaşabiliyordu ona?

"Bunu söyleyemezsin. Ceren' in sana ne kadar yakın davrandığını görüyorum tamam mı? Kimse karşıdan bir ışık görmeden o kadar hislerini ilerletmez." dediğimde içimden kendime güldüm. Ben ne yapmıştım? Ondan bir ışık görmeden yıllarca ona aşık kalmamış mıydım?

"Ne saçmalıyorsun Ceren bir çocuk. Bunlar geçici hevesler." dedi, isyan eder gibi. Kaşları çatılmış, alnında birkaç derin çizgi oluşmuştu.

"İnsanların hislerini bu şekilde basitleştiremezsin. Eğer ona bir şey hissetmiyorsan ona söyle." dedim. Bunları tamamen kendim için yapıyordum, evet. Onun, Ceren'e karşı bir şey hissetmediğini tavırlarından anlamıştım. Ama benim hala bir şansım vardı, en azından olmalıydı.

"Bu seni neden ilgilendiriyor? Bu meseleyle fazla ilgileniyorsun. Yoksa Ceren' e aşık olan sen misin?" dedi. Konuşurken bir yandan da ağırca yatağın etrafında dolaşıp pencerenin pervazına yaslandı. Kollarını göğsünde bağlayarak ayaklarını çaprazladı.

Mahalle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin