3.0

6.8K 549 179
                                    







"Rüzgar kim?" dedi.

Panikten elim ayağım titremeye başladığında bana uzattığı telefonu elime aldım. Gelen mesajların üstüne basarken elim ayağım titriyordu.

0531*****: Deniz.

0531*****: Rüzgar ben.

0531*****: Hâlâ bir cevap vermedin.

0531*****: Senden bir haber ve en kısa zamanda cevap bekliyorum.

0531*****: Burada çok uzun süre kalmayacağım.

0531*****: O yüzden gitmeden önce seninle görüşmek istiyorum.

0531*****: Ayrıca ilişkin umurumda değil.

0531*****: Benim bildiğim Deniz benden vazgeçmez.

0531*****: Böyle şeylerle kendini kandırma.

Mesajları okuduktan sonra kapattım. Ali telefonu elimden alıp yan koltuğa attı. Elini yanağıma koyduğunda irkildim. Kaşlarını çatarak yüzümün içine baktı.

"Ne oluyor? Sakin ol." dediğinde gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Daha garip bir hava yaratıyordum. Gözlerimi açıp ellerimi gergince göğsüne koydum.

"Anlatıcam ama bana kızma aşkım tamam mı? Yemin ediyorum ben bir şey yapmadım." dedim. Ellerini belime atıp beni sakinleştirmek için belimi okşadı. Yine de bu tavırlarına inanasım gelmiyordu. Sanki bir anda bana kızmaya başlayacak gibi bir yüz ifadesi vardı.

Kaşları çatılmış ve yüzüde gergindi. Öfkeyle çarpan kalbini neredeyse duyabiliyordum.

"Rüzgar benim liseden bir arkadaşım. Lise bittikten sonra apar topar yurtdışına gitti. Geçenlerde bana mesaj attı ve buluşmak istediğini söyledi. Geçenlerde dediğim bugün geldi mesaj." dedim.

"Tamam sinileneceğim kısım nerede?" diyerek kaşlarını gevşetti. Yüz hatları gevşerken dudaklarında garip bir gülüş vardı. Bu çok sinirli bir gülüştü. Gözlerinin yeşilliğinde çakan şimşekleri görebiliyordum.

"Sorun olan kısmı ona bir şeyler hissediyordum eskiden. O da bu yüzden ülkeyi terk etti." dedim. Böyle söylemek bir koymuştu. Sırf birine olan ilgin yüzünden onun senden kaçmak için ülkeyi terk etmesi biraz fazlaydı.

Yüz ifadesi saniyelik değişimle kararırken parmaklarımı dudaklarımın üstüne bastırdım.

Kesinlikle korkuyordum.

Kucağında olmam beni daha da çok korkutuyordu.

Boğazını temizleyerek beni kucağından kaldırdı ve yerime doğru nazikçe ittirdi. Yan koltuğa geçerken ben ne olduğunu anlamadan arabanın kapısı açıldı. Ona döndüğümde arabadan çıkıp elindeki anahtarın tuşuna basıp arabayı kilitledi.

Ağzım açık kalırken kapıyı zorladım. Kapı kıpırdamamıştı bile.

"Ali!" diye bağırdım, elimi cama vurarak. İşaret parmağını dudağının üstüne bastırarak bana 'sus' işareti yaptı. Arkasına döndüğünde elindeki telefonda bir şeyler yaptı. Elimi hızla oturduğum koltuğa atıp telefonumu aradım.

Hassiktir! O benim telefonumdu.

Cama daha çok vurmaya başladığımda omzunun üstünden bana kızgın bir bakış attı. Koltuğa sinerek sesimi kestim. Bana kızmasında ne yaparsa yapsındı. Telefonumda bir şeyler yaptı, ardından birini aradı.

Mahalle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin