Yatağımın ortasında bağdaş kurmuş öylece telefonuma bakıyordum. Tufan'ı beklesem de bir türlü gelmemişti. Bir olay dönüyor gibiydi ve yine hiçbir şeyden haberim yoktu. Oflayarak yataktan kalktım ve penceremin önüne gittim.Ali'ye mi yazsaydım acaba? Penceremden dışarı mahalleye baktım. Kimse yoktu. Ali neredeydi acaba? Telefonumu çıkarıp mesaj attım.
Deniz: Ali.Deniz: Napıyorsun?
Ali: Hasan'la beraberim.
Ali: Üst mahalledeyiz.
Deniz: Evde kalıcam demiştin bugün.
Deniz: Bana söylemedin giderken?
Ali: Aklımdan çıkmış, güzelim.
Ali: Hasan'ın bir işini halletmeye gelmiştik zaten.
Ali: Bir saatte mahalleye geri gelicez.
Deniz: Tamam.
Telefonu kapatıp cebime attım. Üstüme bir şeyler geçirerek kendimi evden dışarıya attım. Hızla ara sokakların arasından geçerek üst mahalleye gitmeye başladım. Bu kendime engel olabildiğim bir şey değildi.
Aklına takılan bir şey olduğunda bana hemen sor diyordu ama soramıyordum işte. Sormaktansa böyle çıkıp kendim cevap aramak daha kolay geliyordu. Sanki son zamanlarda ilişkimiz bir çok tehlike atlamışta bir yenisi geliyormuş gibi hissediyordum.
Sokak aralarında dolaşmaya devam ettim. Geçen sefer Tufan'la geldiğimiz kahvenin önünden bile geçmiştim. Oflayarak arka mahallelerden bizim mahalleye geri yürümeye başladım.
Burada değilse neredeydi?
Bu işin içinde bir şey vardı. Ceren'le ilgili bir şey olabilir miydi? Umarım öyle değildi, çünkü bu sefer onu kesin döverdim. Kafamın içinde kara bulutlarla yürümeye devam ettim. Ne düşünsem olaylar en düşünmediğim şekilde çıkıyordu.
En iyisi hiçbir şey düşünmemekti. Ayaklarım beni mahalleden çıkarıp daha önce Tufan ve Ceren'le geldiğimiz parka getirdi.
Bu park eski bir parktı, kimse gelmezdi. Pardon kapısının önünde boyum kadar uzun çalılar vardı. Çalıların arasından üstüne böcekler düşe düşe parkın içine geçemem gerekirdi. Ama kuytu köşe olduğu için gelmiştik.
Gizli bir şeyler yapmak için birebir bir yerdi.
Çalıların içinden geçmek yerine etraflarından dolaşmaya karar verdim. Kulağıma bir ses geldiğinde adımlarım olduğu yerde çakıldı.
Hassiktir.
Bu Tufan'ın sesiydi. Sessiz ve hızlı adımlarla çalıların etrafında dolaştım. Kendime onu görebileceğim bir açıklık bulduktan sonra yere çökerek küçüldüm. Bir bankta oturuyordu ve yanında biri vardı.
Arkası dönük olduğu için kim olduğunu göremiyordum ama bir erkek olduğu kesindi. Tufan ve bu parkta bir erkek baş başa mıydı? Neler oluyordu? Bir ilişkisi varsa bile neden benden saklamıştı?
Ben ona her şeyimi anlatıyordum.
Konuştukları şeyleri çok duyamasam da sıra sıra konuşup birbirlerini dinliyorlardı. Çalıların içinde biraz hareket edip yer değiştirdim. Şimdi ikisini de görebiliyordum ve Tufan'ın yanında oturan Hasan abiydi. Şok üstüne şok yaşıyordum.
Hasan abi buradaysa Ali neredeydi?
Tufan ve Hasan abi neden burada baş başalardı?
Bir anda dümdüz otururken el ele tutuştuklarında şaşkınlıkla kalbim atmayı durdurdu. Demek Tufan bu aralar bundan kaybolup duruyordu. Mahallenin delikanlı abilerinden biriyle ilişkisi vardı. Hasan abi uzandı ve onun eline bir öpücük kondurdu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahalle [bxb]
RomanceEğer mahallenin abisine aşıksanız bu kötüydü ama mahallenin abisine aşık bir erkekseniz bu daha da kötüydü. bxb