1.5

14.8K 966 235
                                    




Daha önce geldiğim parka gelmiş oturuyordum. Ceren'e öyle bir şey yapmalıydım ki Ali'den koşarak kaçmalıydı.

"Bence öldürüp sizin evin altına gömelim." dedi, Tufan. Onu buraya planı yapmak için çağırmıştım. Her şeyi anlatırken tüm mahalleye duyurduğu için onu buraya getirmiştim.

"Saçmalama, iki katlı evin altına nasıl gömelim. Sen evi havaya kaldır, ben gömerim. Sonra sende evi geri koyarsın." dedim, gülerek. Benimle birlikte güldüğünde yüzüm düştü.

"Güldüğüme bakma, moralim çok bozuk. Arkadaşı olmadığını söyledi, ona üzüldük. Kaç kere yanımızda arkadaşımızmış gibi davrandı." dedim, sinirli bir şekilde.

"Keşke kız olsaydım. Çok pis döverdim." dedi, Tufan. Ali sabaha karşı evden geldiği gibi gitmişti. Babam sağ olsun evin anahtarını kapı üstünde unutmuştu. O da pencerenin kapalı olduğunu görünce kapıdan girip beni salonda görmüştü.

Sabah giderken de bu sefer beni uyandırıp öyle gitmişti. Uyanıp onu göremediğimde terk edilmiş gibi hissediyordum. Aklıma tekrar akşamki olay geldiğinde sinirden saçlarımı çekiştirdim. Ben bunları nasıl yiyordum?

"Ben bunları nasıl yiyorum ya? Nasıl?" diyerek bankta tepindim. Tufan ise düşünmekten çok yerdeki taşları sayıyor gibiydi.

"Aklıma bir fikir geldi." dediğinde oan döndüm. Her türlü fikire açıktım. Boğazını temizleyerek bana doğru döndü.

"Onu gaza getirip Ali'nin üstüne salalım. Ali onu illaki reddeceği için aklı başına gelir ve bayağı bir üzülür." dediğinde gözlerimi devirdim. Bu muydu yani?

"Böyle çocuk şeyleriyle uğraşamam. Ona daha sert daha zarar verici bir şey lazım." dedim. Benim hakkımdaki düşüncelerini öğrendikten sonra başına gelecek her şeyi hakediyordu.

"Sakladığı bir şeyler vardır. Bulup ortaya çıkaralım." dediğinde gözlerimi kıstım. Bu öneri çok fazla entrika kokuyordu.

"Nasıl yapacağız?" dedim. Bankta bana doğru yaklaşarak kolunu omzuma attı. Beni kendine doğru çekerek etrafa göz gezdirdi.

"Gizlice takip ederiz." diye, fısıldadı.

Uzun bir süre bu konu üzerinden konuştuktan sonra parktan çıkıp mahalleye geri dönmüştük. Tufan'la birlikte onun evinin önündeki kaldırıma oturduk. Hemen önümde ki Ceren'in evine nefretle baktım. Şu an büyük bir ihtimal okulda olmalıydı. Cebimden telefonumu çıkarttım.

Deniz: Neredesin?

Ali'ye mesaj attım. Birkaç dakika sonra mesaj geldi.

Ali: Hasan'la bir işi halletmeye geldik.

Deniz: Nasıl bir iş?

Ali: Derken?

Deniz: Nasıl bir iş olduğunu sordum.

Ali: Hasan'ların mutfak dolabı değişecekmiş.

Ali: Mobilyacıdan dolapları almaya geldik.

Deniz: Tamam.

Ali: Bir şey mi oldu?

Deniz: Yok.

Deniz: Mahalledeyim de seni göremedim ondan.

Ali: Birkaç saate gelicem.

Ali: Annem teyzemlere gitti birkaç günlüğüne.

Ali: Bende kal.

Mahalle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin