2.3

10.6K 716 334
                                    







Kontrolümü kaybetmiş bir şekilde boynunu parmaklarım arasında sıkarken elimden çırpınarak kurtulmaya çalışıyordu. Biri onu elimden çekiştirerek aldığında kendime geldim. Tufan gelmişti. Onu cansız bir şey gibi elimden çekiştirerek benden uzaklaştırdı.

"Karı kılıklı." dedi, Tufan'ın elinde çırpınırken.

"Ceren senin burada ağzına sıçarım şimdi. Arkadaşıma bir laf daha etmeyeceksin." dedi. Daha sonra çırpınan Ceren'i kendine çekerek kulağına uzun bir şey söyledi. Ceren'in çırpınışlarını kesildiğinde konuşmayı kesip onu sertçe ittirdi.

Geriye sendeleyip ardından yere düştüğünde bana kötü kötü baktı.

"Şimdi siktir git." dedi, Tufan. Bana bir süre baktıktan sonra kalktı ve koşar adımlarla sokaktan çıktı. Tufan hemen benim yanıma geldiğinde ellerimi dizlerime koyarak öne doğru eğildim.

Dediklerinin zerresine inanmamıştım. Entrika dolu aşk filminde oynamıyordum. Nefeslenerek doğruldum.

"Duydun mu bana dediklerini?" diye sordum. Elini omzuma koyarak yürümeye başladı.

"Sonuna yetiştim. Bizim eve gidelim hepsini anlat." dedi. Sessizce sokaktan geçip evine girdiğimizde odasına geçtik. Yatağa oturarak sakinleşmeye çalıştım ve bana getirdiği bir bardak soğuk suyu içtim.

Bardağı elimden alarak komodinin üstüne koydu ve karşıma oturdu. Sonunda biraz sakinleşmiştim. Kalbim hala deli gibi çarpsada ölecek gibi hissetmiyordum.

"Anlat şimdi." dedi, elimi tutarak.

"İlk başta yine o maskesiyle geldi yanıma. Konuşalım dedi ara sokağa girdik. Normal normal konuşurken birden şeytana döndü. Onun bunun altına giriyorsun dedi." dediğimde kendini tutamayarak güldü. Kaşlarımı çattım.

"Sen devam et. Bitirince kim kimin altındaymış anlatıcam ben sana." dediğinde buna kafa yormadım. Devam ettim.

"İşte bir sürü şey söyledi Ali hakkında. Bunları yaşamasa bilemez o kadar." dedim. Kaşlarını çattı ve elimi sıktı.

"Ne gibi mesela?" dedi. Ellerimle yüzümü ovuşturdum.

"Mesela yatakta ne kadar sert olduğundan bahsetti. Doyumsuz olduğundan bahsetti. Sonrada bana çorba yapmıştı, ona da yaptığını söyledi." dedim. Gözlerini devirdi. Bana 'saçmalama' der gibi baktı.

"Manyak mısın? Bu zaten neredeyse tahmin edilebilir bir şey. Kapı kadar çocuk, yatakta kaplumbağa gibi olup bir postadan sonra arkasını dönüp uyuyacak bir tip olmadığını herkes görebilir." dedi. Peki ama çorba? Pencereye tırmandığını nereden bilebilirdi?

"Onunda penceresine tırmandığını söyledi. Sonra da dün akşam seviştikten sonra bana çorba yapmıştı, ona da yaptığını söyledi." dedim. Bana öylece bakarak komodine uzandı ve sürahiyle bardağı aldı. Suyu koyduktan sonra kafasına dikip tekrar doldurdu.

Bana uzattığında suyu hızla içtim.

"Dediğine inandın mı peki?" dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Bence de inanmamalısın. Ali abinin yapacağını düşünmüyorum. Onun her adımı takip eden sapık bir kız resmen. Onu takip etmiştir sonra senin bir hareketinden şüphelenmişse seni takip etmiştir. Pencereden evin içini bile dikizlemiş olabilir." dediğinde ona hak verdim.

Ali'nin yaptığına inanmıyordum. Onunla bu konuyu konuşmadan asla hiçbir şeyi kesip atmazdım. Onunda istediği buydu. Anlamadan dinlemeden ondan ayrılmamı istiyordu.

Mahalle [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin