Umut, her şeyi elde etmiş bir çocuktu.
Dokunulmazdı ve kendisi gibi ulaşılmaz olanı istemekten çekinmemişti.
Babasının en yakın arkadaşına ve yakın korumasına aşık olmuştu şıpsevdi kalbi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
En azından bir fikir, beğenip beğenmediğinize dair ufacık da olsa görüş paylaşırsanız çok sevineceğim. Yorum dilencisi gibi kendimi paralamaktan helak oldum gençler. Rüşvet teklif edeceğim yakında wdsklwsmdsk ***
Babama bu akşam eve gelmeyeceğimi ve Sedat'ın onunla kalmam için ayaklarıma kapandığını söyledikten sonra zaten Yiğit babamla başbaşa kalmak için deli olduğundan ne söylediğime takılmamıştı bile. Sedat'a sonsuz güveninin de etkisi vardı çünkü aynı şekilde Utku'da kalacağım deseydim milyon tane soruyla beni rahat bırakmazdı. Bu aslında bi bakıma sinir bozucuydu.
Onların yakın arkadaşlar olduklarını ve hatta birbirlerine çalışandan ziyade aile gibi bağlı olduklarını biliyordum ama bu içimi rahatlatmıyordu. Aksine huzurumu kaçırıyordu.
Gıcırdayan parkeleri ayaklarımla döve döve salonda silah temizliği yapan adamın yanına yürüdüm. Kendimi çuval gibi en büyük kanepeye bıraktığımda umursamazca yayıldı bir de. Sedat başını kaldırmadan kirpiklerinin arasından bana kısa bir bakış atıp silahına sprey sıkmaya devam etti.
"Ayaklarına kapandığım kısmı kaçırdım herhalde." dedi sessizliğini bozarak. Sesi bariz alaycıydı. Duymuş olmasına şaşırdım çünkü oldukça uzakta konuşmuştum. Kulakları bir tilki gibi keskin olmalıydı.
"İnanamadı ki zaten." dedim yattığım yerde kollarımı göğsümde toplayarak. Başımı yastığa gömerek tepemdeki adama bakmaya çalıştım fakat arkamda kalmıştı böyle, zorlanıyordum. Yeniden önüme döndüğümde elini saçlarımın arasında hissedip irkildim.
"Şımarık velet, "diye söylendi tutamlarımı dağıtarak. Elini aynı hızla geri çektiğinde sözlerinin de etkisiyle kaşlarım çatıldı.
" Ellerin temiz miydi senin? "diye sordum kaşlarımı çatarak. Kalbimin bu salakça harekete bile deli gibi attığını kılıflamaya çabalıyordum.
