14.Bölüm

2.6K 158 5
                                    

Bi kaç gündür okula gitmiyordum. Şimdi Harry'i kaşağılarken düşünüyordum da belki de gitsem daha iyi olurdu. Babam benim bi kaç gün dinlenmem gerektiğini söyleyerek okuldan izin almıştı. Kendimi dinlenmeye ihtiyacı var gibi hissetmiyordum. Aksine Sedat'ın omzunda ağladıktan sonra kendimi toparlamıştım zaten. Anlık olarak sinirlerim boşalmış ve ağlayarak o negatifliği de üzerimden salmıştım. Rehin alınmak, sandıkları gibi bi travma filan da bırakmış değildi üzerimde.

"Harry, sence de iyi değil miyim? Niye bu kadar büyüttüler bu durumu anlamıyorum." dedim ağzımın içinden düşündüklerimi sesli dile getirerek.

Harry boncuk gözleriyle yan yan bana bakıp burnundan bir nefes verdiğinde elimdeki kaşağıyı kenara bırakıp güldüm ve az önce taradığım saçlarını örmeye başladım, siyah atın. Annesi Casper'ın ve onun annesi olan Siriusun aksine beyaz benekleri yoktu. Tamamen siyahtı. Sanki nesilden nesile bir aktarmaymış gibi nasıl Sirius ve Casper babamlara aitse, Harry de benimdi. Sorumluluk sahibi olmam için tüm her şeyiyle ben ilgileniyordum.

"Her genç gittiği konserde süikastçi tarafından rehin alınmadığı için olabilir. İnsanlar küçük de olsa sarılmış bir tepki vermeni bekliyorlar." dedi. Ve hayır konuşan Harry değildi tabii ki. Boşluğuma geldiği için ilk afallasam da, ağılın kapısına yaslanmış ve ne zamandır orda olduğunu bilmediğim Sedat'ı gördüğümde şaşkınlığını üzerimden attım.

" Herkesin başına gelmeyebilir ama ne yapayım yani? Odama kapanıp gece kabuslar filan mı görmeye başlayayım?"dedim göz devirerek. Şaşakınlığım yüzünden örgü de bozulmuştu, bu yüzden yeniden başladım.

" Bunu kimse istemiyor." dedi ve bana doğru yaklaştığını adım seslerinden anladım ama dönüp bakmadım.

Aslında omzunda bebek gibi ağladığım için kendimi kötü hissettiğimi itiraf etmeliydim. Bu kadar güçsüz görünmemeliydim. Onun karşısında özellikle, ağlak durmak istemiyordum. Ne düşünüyordu acaba? Beceriksiz olduğumu düşünüyor olabilirdi. Ve bunun için utanıyordum.

"O zaman niye benden farklı tepkiler bekliyorsunuz ki? İyiyim işte, bu çok mu anormal? Öyle olduğumu düşünüyorsun ya." diye sonda kinayeyle bir kez daha göz devirmiştim. Elimdeki örgü bitince bağlayarak bıraktım ama şimdi dikkatimi dağıtacak bir şey kalmamıştı. O an gergin olduğumu farkına vardım.

Sedat ne yazık ki bunu fark ederek beni omzundan tutarak kendine çevirdi. "Anormal olduğunu düşünmüyorum." dedi ve gözlerimin içine sanki yalan söylemediğini anlatmak ister gibi ciddi ve uzun bir bakış attı. "Hatta etrafımdaki, tanıdığım bir çok insanla aynı tepkileri veriyorsun. Ama işte Küçük Balık, mevzu da bu ya. Benim etrafımdaki insanlar, malum." diyerek dudak büktüğünde kıkırdadım. Çünkü ifadesi hem çok tatlı hem de sempatikti.

Ama söyledikleri hala sinirimi bozuyordu. Yüzümü astım tekrardan. "Sizin yüzünüzden, travma yaşamadım diye travma yaşıyorum resmen." dedim sonra trip atar gibi kollarımı toplayıp omuzlarım ellerinden kurtarırken. Harry arkamda bana destek olur gibi puflayıp başını boşta kalan omzuma yasladı. Yüzümü burnuna sürterek "Canım yavrum benim," dedim. "Beni bir tek sen anlıyorsun."

Sedat bu mevzuyu kapatmak ister gibi "Burada çok işin var mı?" diye sordu.

"Harry'e bi tur attırmam lazım." dedim. Atın ipini çözerken "Şurdan eyeri verir misin?" dedim elimle gösterip.

"Ne kadar sürer?" diye sordu elindeki eyeri takmama yardım ederken.

"20 dakika filan." dedim ve son kayışı sıkarak "Tamamdır." diye mırıldandım. Sonra beni izleyen Sedat'a döndüm ve aklıma bir fikir geldi. "Sen at binmeyi biliyor musun?"

KORUMA bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin