17.Bölüm

2.2K 151 20
                                    

Ay o kadar pinterest geziyorum hala şu ikiliye kafama göre model bulamıyorum. Kimse Sedat vibe vermiyor :'(

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

"Uyumayacaksın değil mi?" dedi Sedat, sesindeki bezgin tınuyu saklamak için bir çaba sarf etmemişti. Dışarıda hala felaket yağmur yağıyordu ve ben başka bir evde uyuyamadığım yetmezmiş gibi yağmur ve gök gürültüsü olan havalarda da uyuyamıyordum. Bu yüzden Sedat uyuyana kadar yanımda kalacağını söylemişti. Onun ise uykuyla arası olmadığını anlamıştım artık.

"Uyuyabilsem uyurum herhalde yani." dedim göz devirerek. Göz ucuyla yatağın ucuna oturmuş yarı uzanır halde her an gidecekmiş gibi duran bedenine bakıp ofladım. Duştan sonra yine alçısını geçmeyecek bir kapri ve beni çıldırtan siyah altetlerinden birini giymişti. Saçlarını kurutma zahmetine girmediği belliydi fakat öyle gürdüler ki, hala kurumaışlardı da. Parmaklarımı temiz tutamlarının arasında gezdiresim geliyordu.

Sedat iki eliyle alçısını tutup yatağa taşıdı. Biraz kayarak bana doğru yaklaştıktan sonra "Gel bakalım böyle Küçük Balık." diyerek göğsünü işaret etti. Kolunu kaldırıp daha rahat edebilmem için alan tanıdığında şaşkınlığımı gizleyememiştim.

"Gerçekten mi?" dedim kaşlarımı kaldırarak. Güçlü bir yıldırım odayı aydınlattı bir kez daha. Gök gürültüsünün hemen peşinden geleceğini bildiğim için hızla battaniyenin altında kayıp başımı göğsüne gömdüm ve atletini tuttum sıkı sıkı. Gözlerimi sımsıkı yumduğum an büyük bir ses neredeyse evin duvarlarını sallayarak yankılanmıştı.

"Korkma bu kadar." dedi Sedat'ın yatıştırıcı sesi. Elini boynum ve saçlarım arasında bir yere koyarak gevşekçe tuttu. Baş parmağı yanağıma sürtüyordu.

"Korkmuyorum ki." dedim fakat inandırıcılığım tartışmaya bile değmezdi. Neredeyse enik gibi titreyecektim eğer, bir kez daha o korkutucu sesi duvarların içinde duyarsam.

"Anlıyorum." dedi Sedat. "Tabii haklısın."

Huysuzca yüzümü göğsüne sürtüp tişörtünü tutan ellerimi çözüp çekinmeden vücuduna göre ince kalan beline doladım. "Çok gıcık birisin biliyorsun değil mi?" dedim mırıldanarak.

KORUMA bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin