Acı kendi içinde kaç parçaya bölünüyor gün geçtikçe kalbim daha çok acıyor napıcam ben çaresizligimin dili olsa benimle konuşsa oturdugum yerden ölmeyi bekliyorum hem yaşamak hem ölmek istiyorum araftayım aslında belki en kötüsü budur ya da en kötüsü diye bir şey yoktur tükendim aglamak iyi gelmiyor aglamamak iyi gelmiyor bugün her şey için kendimden kalbimden özür diliyorum kendime yaşattıgım acılar için hayatıma bana faydadan çok zararı olucak insanları dahil edip göz yaşı döktügüm için özür dilerim hata yapmaktan nefret ediyorum kendimi iyileştirmem için geçmişimi sevmem gerekiyor unutmam gerekiyor gelecege adım atarken geçmişimden utanıyorum kalbimden özür dilerim telafisi olmuycak biliyorum belki de sorun bizdedir anksiyete de böyle degilmi en büyük zararı yine kendiniz veriyorsunuz beynimiz düzenli olarak kötü düşünceler içinden çıkmaya çalışıyor kapıyı bulamadıkça korkmaya başlıyorsunuz krizler geçiriyorsunuz oysa kapı tam önünüzde ama siz uzun yolu seçiyorsunuz anksiyete yaşarken sizi kimsenin anlamadıgını düşünmeye başlıyorsunuz gerçekten sizi kendinizden başka kimse anlamıyor bununla yüzleşin onlara kolay gelen anksiyete krizleri yaşadıgınız an rol yaptığınızı dahi düşünen insanlar bile oluyor böyle düşünen malesef ki kötü kalpli çok insan var umarım aynılarını kimse yaşamaz kimse yaşadıgınızı kendi yaşamadan sizi anlamıycak hiç kimse bu yolda hep yalnızsınız aslında hayatta da yalnızsınız herkesden igrendigim evredeyim bunlarrı yaşadıgımı hatırlıyorum uyumaktan korkuyorum biticek çünkü tekrar gün başlıycak mutlu gibi gözükmek istemiyorum hayatım normalmiş gibi davranmak istemiyorum rutin şeylerimi yapmak istemiyorum sadece odamda olmak hiç bir şey yapmak istemiyorum dünya kötülükle dolu güvencegim kimse yok sizinde olmasın anksiyeteyi içimdeki canavar diye adlandırıyorum insan canavarınıda sevmeye başlar bile bile ...