63. Bölüm

968 116 35
                                    

40 oy ve 30 yorum sonrasında yeni bölüm gelecek.

İyi okumalarr~

_____________________
"Ağabey, günaydın..." Sezh onu üzgün bir şekilde karşıladı.

İlk gelen Raytan bir sandalyede oturmuş Sezh'e bakıyordu. Daha şimdiden masanın üzerinde, her zaman olduğu gibi, tepesinde büyük çilekler ve bir bardak bol köpüklü süt olan bir pasta vardı.

"Bu sefer kim?"

"Ne?"

"Seni kim üzdü? Bern mi? Lillian mı?

Raytan, Sezh'in moralinin bozuk olduğunu her fark ettiğinde, hep bu soruyu sorardı.

Raytan'ın yaydığı aura gençken olduğundan çok daha keskin hale geldiğinden ya da belki bir daha kavga çıkarsa Leydi Lize'nın müdahale edeceğinden endişelendiğinden, Bern artık Raytan'la kavga çıkarmıyordu.

Lillian da aynıydı. Masum Sezh'i her taciz ettiğinde Raytan ortaya çıkıyordu. Ardından birkaç küfür savurup olay yerinden ayrılırdı.

"Hayır hayır. Hiçbir şey olmadı."

Raytan bir şey daha söylemek istiyor gibiydi ama sonunda susmakla yetindi. Birden aklına annesinin söylediği şey geldi.

Dün gece Sezh'i sarayına geri götüren Raytan, Lize'ya geldi. Sosyete balosunda Carolyn Regent ile olanları duyduğunda yüzü mutlulukla doldu. Her zaman boş havaya bir çift donuk gözle bakan yüzünden gerçekten farklıydı.

Soğuk bir sesle konuştu, "Her şey yolunda. Gerisi kendi yöntemiyle halledilsin.'

'Bu iyi kardeşlik oyunu yakında sona erecek. Ne demek istediğimi biliyorsun, değil mi Raytan?'

Artık mesafelerini korumak zorundalar. O halde Raytan, Sezh'in ağladığıne dikkat etmemeliydi.

Ve bu sadece Lize'nın emirleri yüzünden değildi. Raytan kendinden emin değildi. Sürekli 'Abi' diyen bu aptaldan kurtulabileceğinden emin değildi. Peşinde sürekli onu kovalarken.

Yani onunla şu anki gibi yakın bir ilişki sürdürmenin iyi bir tarafı yoktu.

"Abi sana bir şey mi oldu? İfaden iyi görünmüyor."

"İfademde yanlış olan ne?"

"Çünkü kaşlarının orta kısmı normalden daha keskin görünüyor."

Raytan bugün Sezh'in duygularındaki değişiklikleri fark ettiği gibi, Sezh de onunkini fark etti. Tabii bu Raytan'dı kendini mutlu hissetse bile kaşlarını çatardı. Bunu sinirlendiğinde de yapacaktı. Ancak Sezh ona yakından baktığında bugün bir şeylerin biraz farklı olduğunu hissetti.

"Abi?"

Raytan sonunda, "Bana ne olursa olsun, bu seni ilgilendirmez," dedi ve o dikenli sözleri ağzından çıkardı. "Bana bakma. Odaklan ve soruların çöz."

'Ah, yine o acı sözler!'

...Aslında, bu sözler artık onu etkilemiyor. İlk başta Sezh buna alışamadı ve sessizce yaralandı. Ama şimdi, tanıdık geliyordu, bu yüzden aldırmadı.

"Nasıl umursamam? Konu başkası değil, sensin."

"..."

"Öyleyse lütfen önce bana söyle. Kim bilir? Sana yardım edebileceğim bir şey olabilir?"

"...Bana ne tür bir yardımda bulunabilirsin ki?"

Hiçbir şey değişmedi. Küçüklüklerinden beri bu böyleydi. Sezh, burnu kanarken, Raytan'ın biraz kan olan eli için endişelirdi. O zamanlar, Lillian'la neden kavga ettiğini sorduğunda, Lillian'ın o iğrenç söylentilerle ona hakaret etmesinden kaynaklandığını söylemişti.

The Tyrant's Beloved doll [Novel Çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin