The Tyrant's Beloved doll [Novel Çeviri]

51. Bölüm

Uzun zamandır yoktummm. Çeviri yapmak baya sıkmıştı, uzun bir ara vermek iyi geldi. Tekrar tamamen geldim diyemem benim sağım solum belli olmuyor tekrar bir anda kaybolabilirim ahahakska

Uzun zamandır çeviri yapmadığımdan novelin akışını pek hatırlıyor sayılmam bundan dolayı hatalarım olmussa bana yorum yaparak bildirin lütfen.

İYİ OKUMALARR~

Eton gerçekten ortadan kayboldu.

Sezh, genellikle oturduğu sıkıcı odayı sık sık kontrol etti; ancak sahibinin yokluğu şüphelerini doğruladı.  Boş masaya oturdu, son bir kez etrafına baktı ve dersine gitti. Eton'ın sadece yakın zamanda sarayda edindiği tek arkadaşı olduğunu biliyordu.  Önce Raytan'la arkadaş olmuştu ama farkında olmadan kalbinde Eton'a da büyük bir sevgi beslemişti. O da onun için endişelendi.

Sihirli bir taş bulmaya gittiğini söyledi ama tam olarak nereye gittiğinden emin olamadı. Sezh'in kalbinde dua etmekten başka seçeneği yoktu. Eton'ın sözünü tutup İmparatorluk Sarayı'na geri döneceğini umuyordu.

***

Kuruluş töreni nihayet başladı.

Kutlama, Denhelder İmparatorluğu'nun tamamındaki en büyük etkinlik olarak kabul ediliyordu. İlk gün kutlamanın başında kurban kesildi. Ayrıca irili ufaklı çeşitli yarışmalar da düzenlendi.

Eton'ın dediği gibi, kraliyet ailesi ve soylular aptal bir yerde bir araya geldiler ve balo salonunda eğlenmek için bir bahane buldular. Alkolle sarhoş oldular ve hatta hiçbir göz izlemiyorken bazı garip şeyler yapıyor gibiydiler. Luna tesadüfen yanından geçtiğinde, "Leydi Yerena şu an meşgul olacak" dedi.

Bern, Lillian ve İmparatorluk çocuklarının geri kalanı kutlamaya katıldı. Ancak Sezh ve Raytan'ı davet eden çıkmadı. Gençken sık sık 'Ben de gitmek istiyorum' veya 'Ses çıkarmadan susabilirim' diye düşünürdü ama bu tür düşünceler artık azalmıştı. Sezh, Raytan'a sorduğunda, oraya davet edilmek bile istemeyeceğini söyledi.

"Abin merak etmiyor mu?"

"Böyle aptalca bir şey düşünmek yerine boynumu asıp ölmek daha iyi olurdu." diye yanıtladı.

Sezh dudaklarını mühürledi.

Neyse, kutlamaya davet edilmeyenler normal hayatlarına devam ettiler. Yani Raytan ve Sezh her zamanki gibi Lize'nın sarayında ders calışmışlardı. Sezh her gün sarayda dolaşıyor ama Leydi Lize'nın burnunun ucunu bile göremiyordu. Çok meşgul görünüyordu. İmparator her gün baloya katılırdı ve onun yanında olmak her zaman onun işiydi.

Sezh, zayıf bir bedenden muzdarip olan Leydi Lize'nın bu kadar ağır faaliyetle baş edip edemeyeceğini günde birkaç kez merak ediyordu. 
Ancak saraya giden ve saraydan gelenlerin hepsi aynı fikirdeydi ve 'Lize Hanım bugün her zamanki kadar güzel' diyorlardı. Yine de Sezh kendi başının çaresine bakıyor gibi görünse de içten içe endişeliydi.

Kasırga gibi olan kuruluş kutlamalarının artık son günüydü.

"Bugünlük bu kadar," dedi Raytan, o gün dersin bittiğini belirterek. Ardından kitabın kapağını kapattı.

"Tamam," Sezh başını salladı ve kitaplarını da düzenledi.

Raytan ve Sezh her zamanki gibi Leydi Lize'nın sarayından birlikte çıktılar. Gökyüzü karanlıktı ve serin hava bedenlerini hevesle karşıladı.

Birkaç adım yürüdükten sonra Sezh arkasına baktı. Sonra ikinci kez dönmeden önce birkaç adım daha yürüdü. Kaşlarını çatmış Raytan ona bakıyordu.