Oy sınırı 40 yorum sınırı 30
___________
Her adımında eski koridora kırmızı kan damlaları damlıyordu.Gecenin bu geç saatlerinde sarayında kimse yoktu. Bu sayede Raytan geri dönmeden önce kanı silme zahmetine katlanmak zorunda kalmadı. Bunları geceleri yapmanın avantajı da buydu.
Kan kokusu tüm vücudunu kaplamıştı ama onu çıkaracak gücü bile yoktu. Bir an için bile olsa uzanıp uyumak istiyordu.
Uzun bir süre uyuyamadığı için uykusuzdu. Sürekli kabuslar görüyordu. Başları kesilerek ve mideleri çıkarılarak öldürülen aristokratları rüyasında görüyordu.
Bazen tanımadığı yüzleri olan insanlar ortaya çıktı. General Hayden'ı öldürdüğü zamanki aynı bilinmeyen kişiyi de görmüştü.
Hepsi korkmuş yüzlerle ona baktı. Daha bir şey söyleyemeden, parlak kırmızı bir alev çıktı. Yanan et kokusu yayılıyordu ve Raytan çaresiz çığlıkların sesine uyanıyordu.
Bugün de kesinlikle aynısı olacaktı, bundan emindi.
Raytan yorgun gözlerinin seğirmeye başladığını hissetti.
'Biraz gözlerini kapat. Seni uyandıracağım.'
'O seferki gibi başımı dizlerine yaslasam yine rahat uyuyabilecek miyim?'
Ama Raytan bunu yapamayacağını biliyordu. Titreyen eliyle yatak odasının kapısını açtı. Birdenbire bir an duraksadı.
Tek bir ışığın dahi yanmadığı karanlık yatak odasında birisi yatağında oturuyordu. Bu Lize'ydı.
"…Anne."
Soğuk zümrüt gözleri ona baktı. Lize zayıf ve çelimsiz görünüyordu ama bakışları şiddetliydi. Raytan, gözlerindeki kıvılcımın canavarca tutkusundan olabileceğini düşündü.
"Beni çağırmalıydın. sarayına gelirdim..."
Lize günlerdir yataktan çıkamıyordu. Ayrıca, onun sarayı onunkine o kadar yakın değildi. Raytan alçak sesle konuşuyordu ama ağzından çıkan kelimeler soğuktu.
"Dük Liran?"
"…O öldü."
Lize'nın dudaklarına yavaşça hafif bir gülümseme yerleşti.
"Peki ya Carolyn Regent?"
"Bana ordusunu ödünç vereceğini söyledi."
"Koşullar?"
"Her şey yolunda giderse... İmparatoriçe'nin koltuğunu istiyor."
"Fena değil. Sorun olmaz bu," diye kıkırdadı Lize ama çok geçmeden öksürmeye başladı.
"Anne!"
Raytan kılıcını indirip Lize'ya koştu. Nazikçe sırtını ovuşturdu ama öksürüğü yakın zamanda durmayacak gibihdi.
Lize'nın güzel yüzü acıyı hissedince buruştu. Sanki birazdan ölecekmiş gibi.
"Doktor çağırmalıyız-”
Kalkmak üzere olan Raytan durdu. Bunun nedeni, Lize'nın onun bileğini tutmasıydı. Tutuşu o kadar güçlüydü ki bunun ölmekte olan bir insanın tutuşu olduğunu düşünmek imkansızdı.
“Yapma. Çağırm-"
Lize söylemek üzere olduğu şeyi bitirmeden ağzını kapattı. Öksürüğünün homurtusuyla birlikte yatağın üzerine bir şey sıçradı. Kandı bu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Tyrant's Beloved doll [Novel Çeviri]
RomansaErkek kardeşi, bir darbeye neden olan kişi, boğazını kesmişti. Ölmeden önceki zamana geri döndükten sonra, bir şekilde onu evcilleştirmeye ve hayatta kalmaya karar verdi! Ama... Onu çok mu evcilleştirdi? *** "Kardeşim, neden evlenmiyorsun? Cevapla...