4

765 79 33
                                    

Gözlerimi yüzünden ayıramadığım kız adım adım bana yaklaşırken bir anda odada serili olan büyük ipek halının kıvrılmış ucuna takıldı ve hafifçe sendeledi. Kutuyu elinden düşürmekten son anda kurtulmuştu.

Dennis bunu görür görmez sendeleyen kızı kolundan sertçe yakaladı ve yüzüne nefret dolu bir bakış attı.
"Beceriksiz! Karşında bir kraliçe var dikkatli olsana!"
Lalisa ürkek şekilde Dennis'in aptal yüzüne baktı.
"Ver şu kutuyu bana!"

Kutuyu kızın elinden sertçe çekip kapağını kaldırdı. İçinde yakuttan olduğunu tahmin ettiğim gösterişli bir kolye duruyordu. Kolyeyi kutudan çıkarıp boş kutuyu fırlatırcasına Lalisa'nın eline tutuşturdu. Kolyeyi boynumun hizasına kaldırırken sevimsiz şekilde gülümsedi.
"İzin verirseniz..."

Elimi kaldırarak onu durdurdum.
"Öncelikle Kral Dennis, benim huzurumdayken kimseyi bu şekilde azarlayamazsınız. Onun karşısında bir kraliçe olduğunu hatırlatmadan önce bunu kendinize hatırlatmanızı öneririm."

Adam şaşkınlıkla yüzüme bakarken ekledim.
"İkinci olarak hayır, kolyemi takmanıza izin vermiyorum."
İşaret parmağımı kaldırıp Lalisa'yı işaret ettim.
"Kolyemi o takacak."

Bu sözleri hangi cesaretle söylemiştim bilmiyordum. Sanırım Dennis'in Lalisa'ya karşı tavrına gerçekten öfkelenmiştim. Başımı çevirip Jisoo'ya baktım. Yüzünde bir hayal kırıklığı görmeyi beklerken gururlu bir gülümseme görünce içim rahatlamıştı.

Kral Dennis sinirli şekilde gülümsedikten sonra başını salladı. İlk görüşmemiz gerçekten harika gidiyordu.

Elindeki pahalı hediyeyi dikkatlice Lalisa'ya uzattı. Gözleriyle sert bir mesaj verip başıyla beni işaret etti.  Kız güzel gözlerini utangaç şekilde yüzüme sabitleyerek elinde kolyeyle bana yaklaşmaya başladı.

Tam önümde durduğu an kolyeyi takmak için gözleriyle bir kez daha onay istedi. Gülümseyerek başımı salladım.

Kolyeyi hassas şekilde boynuma yerleştirip geriye çekildi. Kolyeyi boynuma yerleştirirken aramızdaki mesafenin bu kadar azalması heyecanlanmama sebep olmuştu. Çizdiği resmi tamamlamış küçük bir çocuk gibi boynuma bakıp memnun bir ifadeyle gülümsedi.

Başıyla selam verip eğildikten sonra tekrar kapının girişine doğru geriledi.

Parmaklarımı kolyenin taşlarında gezdirdikten sonra konuştum.
"Çok güzel bir hediye."
Gözlerimi bir saniye bile ayırmakta zorlandığım kızın yüzüne kaldırdım.
"Teşekkürler Lalisa."
Kız minnettar şekilde gülümseyerek başıyla beni bir kez daha selamladı. Eşsiz ve güven veren bir gülümsemesi vardı, saatlerce izlemekten sıkılmayacağınız türden bir gülümseme.

Dennis öfkeden neredeyse kızarmıştı.
"Teşekkürler Kral Dennis."

"Size layık değil ama.."
Bunu söylerken ne kadar yapmacık gözüktüğünü görebilse eminim o da kendine gülerdi. Beni fiziksel anlamda beğenmiş olsa da daha şimdiden benden nefret ettiğine son derece emindim.

İfadesizce başımı sallarken gözüm Lalisa'nın eteğinin ucundaki belli belirsiz çamur lekesine takıldı. Kapıda bekleyen diğer görevlilere işaret ettim.
"Bayan Lalisa'ya yeni bir elbise verin."

Görevliler hızlıca başlarını sallarken kalan herkes şaşkınca bana bakıyordu. Dennis lanet ağzını açmakta gecikmedi elbette.
"Hiç zahmete gerek yok majesteleri Lalisa zaten hemen dönecek."

"Nereye?"

Dennis yutkundu, verdiği cevaptan hoşlanmayacağımı sezmiş olmalıydı.
"Nereye?" diye tekrarladım.

"At arabasına..." dedi sıkılgan şekilde. Cevaplarını bilmediği bir sınava tabii tutuluyormuş gibi gergin ve öfkeli gözüküyordu.

"Yardımcılarınızı at arabasında mı ağrılıyorsunuz Kral Dennis? Ne acı."
Dennis'ten cevap beklemeden tekrar kapıdakilere döndüm.
"Kral Dennis'le beraber gelen herkese kalmaları için bir oda hazırlayın."

Babam olsa tavrımdan kesinlikle hoşlanmazdı ama ben kraliçelik işini kıvırabildiğimi hissediyordum.
"Ayrıca her birini yemin törenine beklediğimi iletin."

Artık söylediklerime Jisoo da şaşırmaya başlamıştı.

"Uzun bir yoldan geldiler, acıkmış olmalılar. Törenden sonra verilecek ziyafette herkese yer var."

Lalisa kurduğum her yeni cümlede biraz daha fazla gülümsedikçe doğru bir şeyler söylediğimi anlıyordum. Ben de ona gülümsedim.

"Ne kadar cömertsiniz kraliçem... teşekkürler.." dedi Dennis zoraki şekilde. Daha sonra şükürler olsun ki odadan ayrılmak için onayımı istedi.

O odadan çıktıktan sonra küçük adımlarla kapıya ilerleyen Lalisa'ya seslendim.
"Geleceksin değil mi Lalisa?"

Sadece içten bir gülümsemeyle başını salladı.

Queen's Wish |jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin