Lalisa'ya yazdığım mektubu bir kez daha bir başka tüccara emanet ettikten sonra bekleme sürem başlamıştı. Bu kez bir de eşyamı göndermiştim ona çünkü benden bir hatıra istemişti, inci küpemin tekini saten bir keseye koyup tüccara verirken son derece heyecanlıydım. Küpenin teki bende diğeri onda olacaktı, o geri dönene kadar en sevdiğim küpemi takamayacaktım. O yokken tam hissetmediğime dair bir metafor yapıyordum kendimce.
Uzun bir bekleme süresini göze almıştım ancak Lalisa'nın cevabı beklediğimden erken gelmişti bu sefer. Belki de mektubum ona ulaşmadan bir yenisini göndermişti bu durumu ancak bu şekilde açıklayabilirdim. Çünkü yaklaşık iki hafta sonra elimde yeni bir mektup tutuyordum. Bu beni heyecanlandırsa da kendi mektubuma cevap olmadığını düşünmek hafif bir gerginliğe sebep olmuştu içimde.
Sıkıntıyla iç çekerek zarfı açtım. Bu sefer biraz daha basit bir zarf tercih etmişti.
Sevgili Kraliçem,
Size kendimle ilgili güzel bir haber vermek için yazıyorum. İngiltere'deki seçkin bir gazetede yazar olma şansını yakaladım. Bu gazetede çeviri metinler yazılmasına yardımcı olacağım. Öğretmenlerim beni bu konuda destekliyor ve bu fırsatı kaçırmamam gerektiğini söylüyor. Ben de benim için harika bir fırsat olduğu konusunda onlara katılıyorum. Bu yüzden bir süre daha burada kalacağım, ne kadar süreceğini bilemiyorum. Mektubunuz için teşekkür ederim.Sevgiler.
-LalisaMektubu tekrar tekrar baştan okudum, ne kadar baştan savma bir yazım şekliydi bu? Aceleyle yazıldığı o kadar belliydi ki hiçbir şeye özenilmemişti. Mektuba başlarken farklı bir mürekkep, mektubun ortalarında ise farklı bir mürekkep kullanıldığı belli oluyordu. Hiç Lalisa'nın tarzı değildi bu. İçinde hiçbir duygu barındırmayan bir haber yazısı gibiydi.
Mektupta yazan şey hoşuma gitmediği için bahaneler üretiyordum. Bu ani gelişmeyi bildirmek için bana destanlar yazacak hali yoktu elbette. Elini çabuk tutması gerekmişti, belki bu gelişmede onun da içine sinmeyen bir şeyler vardı ve geciktiği için özür dilemek istiyordu. Dolu dolu aşk satırları yazarak beni daha çok üzmek istemiyordu belki de...
Sebep ne olursa olsun bir anda içimdeki gökyüzü gri bir hal almıştı. Daha dün Lalisa en fazla ne kadar erken gelebilir diye hesaplarken bugün ne zaman geleceğinin belli bile olmadığını öğreniyordum. Bu haksızlıktı.
"Yapma Jennie," dedim kendi kendime. Bahsettiği şey gerçekten önemli bir fırsattı. Bu fırsatı bırak ve Dennis'in haksız muamelesine katlanmak için geri dön diyemezdim ki ona... Döndüğünde ne iş yapıyor olursa olsun Dennis'in hizmetinde olmaya devam edecekti, değişen tek şey aldığı ücret olacaktı büyük ihtimalle.
Ona bu haksızlığı yapamazdım. Bir süre daha mektup arkadaşı olmaya katlanacak ve bir gün bana geri dönmesini umacaktım. Başka şansım yoktu.
Önüme yeni bir kağıt aldım ve ona bir tebrik mektubu yazmaya karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen's Wish |jenlisa
FanficBir krallığa hükmetmeye hazırlanan Jennie henüz kendi kalbine bile hükmedemediğini fark etmişti.