O sabah uyanır uyanmaz Dennis'in beni taht odasında beklediğini öğrendim. Benimle bu kadar acil ne konuşacaktı merak etmiştim ve doğrusu çok da endişelenmiştim. Genelde sabah saatlerinde konuşmazdık çünkü.
Üzerime güzel elbiselerden birini geçirdim, kimseden yardım almadan aceleyle giyindim.
Taht odasının altın işlemeli kapısında belirdiğim anda görevliler içeri girmem için kapıları açtı. Onları nazikçe selamlayarak tahtta oturan Dennis'e baktım. Bay Yoon da sevimsiz şekilde yanında dikiliyordu. Son söylediği şeylerden sonra gözüme daha da sevimsiz gelmeye başlamıştı. Samimiyetsiz selamını kabul ederek tahtın önüne geçtim.
"Kral Dennis?"
"Günaydın kraliçem."
"Günaydın," dedim belli belirsiz. Bir an önce beni neden çağırdığını öğrenmek istiyordum.
"Sizi rahatsız etmemin sebebi...ah işte Lalisa da geldi!"
Kapının önünde ellerini birleştirmiş sakince dikilen Lalisa'yla göz göze geldim. Dennis bir sebepten dolayı onu da çağırmıştı ve bu içimdeki endişenin daha da büyümesine yol açtı. Üçümüz ne konuşabilirdik ki?
Sorgulayan bakışlarla Dennis'e baktım. Öfkeli ya da gergin gözükmüyordu. Bakışları oldukça sakindi.
"Sizi daha fazla bekletmeden açıklayayım," dedi Dennis ayağa kalkarak.
"Lalisa yıllar boyunca krallığımıza, şimdi de size oldukça güzel hizmetlerde bulundu bunu asla yadsıyamam. Kendini her alanda geliştirmeyi başarmış becerikli ve akıllı bir genç kız."
Bu sözlerin nereye gideceğini anlamaya çalışıyordum.
"Dediğim gibi Lalisa her konuda iyi, okuma yazma bilen tek hizmetkârım. Üstelik bir savaşçı gibi at binip bir terzi gibi dikiş dikebiliyor."Lalisa'nın yüzündeki duygular genel anlamda karışık olsa da şaşkınlık hakim gibiydi. O da sözün nereye gideceğini kestirmeye çalışıyordu.
"Böyle bir potansiyeli harcamak yazık olur."
"Yani?" dedim endişeyle.
"Lalisa'yı İngiltere'ye eğitim almaya göndermeye karar verdim."
Bir anda zaman donmuştu. Yutkunmakta zorlandım. Bir anda bu ayrılık girişimi nereden aklına gelmişti? Anlam veremiyordum. Cümlelerimi toparlamaya çalıştım.
"Lalisa gerçekten...çok iyi. İyi bir öğretmen...ve evet...çok becerikli olduğu da doğru..."
Boğazımı temizleyerek devam ettim.
"Ancak burada sarayda, benim eğitim aldığım seçkin öğretmenler aracılığıyla eğitim alabilir diye düşünüyorum."
Dennis kaşını kaldırdı.
"O insanlar özel olarak sizin eğitiminiz için tahsis edilmiş kişiler Kraliçem. Bir hizmetkarı eğitmeleri saray protokolü için uygun değil."Yine aptal saray protokolleri önümde bir kaya gibi dikiliyordu. Bay Yoon söze girdi.
"Ingiltere'deki eğitim olanakları mükemmel. Üstelik yeni bir dilde yetkinlik kazanabilir."
Bay Yoon'a kötücül bir bakış attım. Anlaşılan kralın akıl hocası olmayı başarmıştı.
"Evet," diye katıldı Dennis. "Döndüğünde çevirmenlik bile yapabilir."
Gözlerim Lalisa'nın yüzünde gezindi, bir ifade arıyordum ama oldukça afallamış gözüküyordu. İtiraf etmeliyim ki sundukları teklif onun geleceği için mükemmel bir yatırım olabilirdi ve bunun önünde durmak istemiyordum. Ama ayrılık fikri içimin ezilmesine sebep oluyordu.
"Ne kadar süreliğine?"
"Bir yıl...belki iki. Duruma bağlı."
"İki yıl mı!" dedim, sesimin yükselmesine dikkat etmeden.
"Yani uzun bir süreymiş, o zamana kadar size kim yardım edecek?""Kraliyetten birini çağırırım."
Aklına bir şey daha gelmiş gibi devam etti Dennis.
"Ayrıca biliyorsunuz ki Lalisa konuşamıyor, yani konuşmuyor. Bu konuda yardımcı olması için de birini bulabiliriz. İngiltere'de bu konuda ün salmış bir şifacı varmış."Tekrar Lalisa'ya baktım. Hala belirsiz duygular hakimdi yüzünde. Güzel bir plandı ve ona kesinlikle katkı sağlayacak bir yolculuk olacaktı bundan şüphem yoktu. Ama onu iki yıl görmeme fikrine katlanamıyordum. Ayrıca aniden ortaya çıkan bu cömert teklife anlam veremiyordum.
Dennis'in gördüğü şeyi bir kenara bıraktığını sanıyordum. Bunca zaman öyle davranmıştı. Bu kozu çok daha önceden kullanabilirdi, bizi gördüğü an Lalisa'yı saraydan uzaklaştırabilirdi. Neden şimdi yapıyordu?
"Ne diyorsunuz kraliçem?"
"Bilmiyorum...Lalisa da isterse..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen's Wish |jenlisa
FanficBir krallığa hükmetmeye hazırlanan Jennie henüz kendi kalbine bile hükmedemediğini fark etmişti.