41

432 39 18
                                    

Geminin güvertesinde oturan Lalisa'ya arkasından yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum. Öpücüğümle beraber gülümsedi.
"Bu karar doğru bir karar mıydı Jennie?"
Yüzündeki endişe elle tutulur haldeydi, bu yolculuk içine sinmemişti.

İyileştiğimi birçok doktor onaylamış olsa da Lalisa ikna olmuyordu. Doğrusu durumun mucizevi olduğu da bir gerçekti, kurtulma oranı çok düşük olan bir hastalıktan kurtulmuştum sonuçta. Doktorlar farklı bir bitkisel karışım kullanıp kullanmadığımı sormuştu, ama iyileşmemin tek sebebi Lalisa'ydı. Benim panzehirim.

"Doğru bir karardı," dedim otoriter şekilde. Gerçi artık benim de karşımda bir kraliçe duruyordu. Otoriter tavrım onu ne kadar etkiliyordu bilemiyordum.

"Kaybedecek zamanımız yok Lalisa, halkın seni bekliyor eminim benimkiler de beni özlemiştir."

Kıkırdadı.
"Eminim özlemişlerdir."

Yanına oturup saçlarını okşamaya başladım. Yüzünün her zerresini inceliyordum. Bunu yaparken bir an bile sıkılmıyordum üstelik.İçimdeki intikam ateşi hiçbir şöminenin ısıtamayacağı kadar ısıtıyordu bedenimi ancak elimin altındaki bu değerli çiçeğe dokunurken sadece sevgi ve şefkat hissediyordum.

Sırf kendi adıma alacağım bir intikam için belki hemen yollara düşmezdim ama söz konusu Lalisa'ydı ve hikayesini duyduğum andan beri dünyada kimsenin, hiç kimsenin onun canını daha fazla yakmasına izin vermemeye yemin etmiştim.

Onu üzenlerden hesabını bizzat kendim soracak, gerekirse cezalarını kendi ellerimle kesecektim.

İntikamın benim payıma düşen kısmı Dennis ve Yoon'u ilgilendiriyordu. İkisinden biri veya ikisi birlikte mektupları manipüle etmiş ve beni buraya sürüklemişti. Lalisa'yı kendi ellerimle eve getirmem kötü olmamıştı elbette ama sonuç olarak beni buraya gönderirken kötücül bir niyetleri olduğu açıktı. Kimse durduk yere gerçeği bulandırmazdı.

Hiçbir şey olmasa bile onun öldüğüne inandığım dakikaları bana yaşatmak çok büyük bir kötülüktü ve  bunun hak etmediğim bir kötülük olduğuna adım gibi emindim. Bize zarar vermek istemişlerdi ve bunu tamamiyle bilerek yapmışlardı. Bu gerçek geminin altında akan deniz kadar berraktı.

Lalisa durumun benim kadar farkında değildi. Hamurunda intikam duygusu da yoktu zaten. Elinde olsa her şeyi konuşarak çözerdi o, ona hayran olmamın sebeplerinden biri de bu barışçıl doğasıydı.
Duyduğum en acıklı hikayelerden birine sahip olmasına rağmen kararlı şekilde ayakta duruyor, bunu yaparken kimseyi incitmiyordu.

Bu herkesin sahip olabileceği bir güç değildi. Yani hiçbir zaman Lalisa'nın narin ve korunmaya muhtaç biri olduğunu düşünmedim. Güçlü olduğunu biliyordum, ben sadece güçlü kalmasına yardım ediyordum.

Ben Lalisa gibi barışçıl değildim. Yıllar boyunca içimdeki düşünceleri yeterince bastırmış, kelimeleri yeterince yutmuştum zaten. Böyle bir alçaklığın karşılığı kibar bir konuşma olamazdı. Hainler cezasını çekmeliydi. Bunu sağlamak için elimden geleni yapacaktım.

Lalisa gözüm gibi baktığım pelerine sarılırken elimi omzuna koydum ve karşıya doğru bakarken dudağımı ısırdım. Ağzıma dolan kan intikam vaktinin yaklaştığını söylüyordu.

Queen's Wish |jenlisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin