"Dennis!"
Çalışma masasının üzerinde uyuklamaya çalışan Dennis'in odasının kapısını izinsiz şekilde çarparak açmıştım. Uykulu gözleri şaşkınlıkla büyürken bana baktı.
"Kraliçem?"
"Mektupları nereye koydun?!"
"Hangi mektuplar?"
"Bilmemezlikten gelme, biliyorsun! Lalisa'nın bana yazdıkları, nereye koydun? Neden benden izinsiz aldın!"
Ayağa kalkıp tam karşımda durdu, kızgın değil endişeli görünüyordu.
"Soğuk soğuk terliyorsunuz, oturun lütfen.""Bana cevap ver!"
"Vereceğim, ama önce oturun."
Kendimi koltuğa adeta bıraktım. Gerçekten soğuk soğuk terliyordum, hiç iyi değildim.
"Evet mektupları aldığım doğru, ama yerlerine koydum."
"Hiçbiri yerinde değil!"
"Mümkün değil, kendi ellerimle koydum onları."
Tahammülsüz bir şekilde yüzüne baktım.
"Bakın...Jennie. Yalan söylememin bir faydası yok, size her şeyi açık şekilde anlatacağım ama başlamadan önce bunu sadece sizi düşündüğüm için yaptığımı bilmenizi istiyorum."Sessiz kaldım, konuşmaya halim kalmamıştı sanki.
"Bay Yoon mektuplaşmanızdan haberdar olmuş. Kraliçe olduğunuz için yaptığınız her hareketi takip etmek zorunda olduğumdan her mektup önce benim onayımdan geçmek durumundaydı. Hepsini de gönderdim emin olabilirsiniz. Lalisa'nın mektuplarını da ilettim, size iletmediğim tek bir mektup var o da Lalisa tarafından yazılmamıştı zaten."
Sessizce masasına ilerledi ve çekmeceden bir kağıt çıkardı.
"Bu mektup size ulaşmayan tek mektuptu, Lalisa'nın okul müdürü Bay Walters tarafından yazılmıştı. 3 ay önce elimize ulaştı. Buyrun, okuyun lütfen."Kalbime hançer gibi saplanan o satırları okurken sanki yaşamıyor gibiydim. Lalisa'nın hasta olduğunu söylüyordu satırlar, 3 ay önce.
Sesim titrerken sordum.
"Şimdi nasıl...nasılmış?""Bilmiyorum," dedi Dennis gerçekten mahcup bir halde.
"Bir şey olsaydı bilirdik, merak etmeyin."Beni yatıştırmaya asla yetmemişti bu cümle. Bir şey olsa bile aylar sonra öğrenmemiz mümkündü, nasıl rahatlayabilirdim ki.
"Bunu benden nasıl saklarsınız?"
"Yapabileceğiniz bir şey yoktu kraliçem. Bilseniz ne değişecekti ki?"
Son mektubu da onların yazdığını anlamıştım artık.
"Bana yalan söylediniz, onun iyi olduğuna inanmamı sağladınız. Ya bunları daha öğrenmeden onun başına....bir şey gelseydi...""Özür dilerim," dedi basit şekilde.
"Bunu telafi edebilmem için benden istediğiniz şeyi söyleyin."Bir süre düşündüm, hala eski mektuplarımın yerini konuşmamıştık ama isteğimi söylemem daha doğru olacaktı şimdi.
"İngiltere'ye gitmek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Queen's Wish |jenlisa
FanfictionBir krallığa hükmetmeye hazırlanan Jennie henüz kendi kalbine bile hükmedemediğini fark etmişti.