Bölüm 19

36.5K 1.6K 162
                                    

İnsanlardan kaçmak normal değilmiş. Ailem yüzünden böyle düşünüyormuşum. Saçmalıkmış.

Bilerek yapıyorum bunu. Herkes etrafımda pervane olunca zevk alıyorum. Hele yalnız kalmak istediğimi söylediğim halde beni tek başıma bırakmadıklarında, nasıl iyi geliyor anlatamam.

Biliyorum öyle daha iyi olacağımı düşünüyorlar, konuşunca rahatlarım sanıyorlar, yalnız kalmazsam kendi düşüncelerime kulak asmayacağımı da düşünüyorlar.

Birazdan babam gelecek çünkü odama çıkalı uzun zaman oldu. Yalnız kalıp kendimi dinlersem kötü hissedermişim.

Başlıyor benimkinin mesai. Mesela neden doldu gözlerim? Neden burnum sızlıyor? Neden ağlıyorum?

'Kendimi ona anlatmasa mıydım?'

'İlk konuyu açtığında konuyu kapatsaydım, şimdi ağlıyor olmazdım.'

'Hayır, en başından konuşmamalıydım. Bir daha ona yazmam, yazsa geri dönmem.'

'Kesin benim ilgi manyağı olduğumu düşünüyor.'

"Elif Yaren"

Babamın sesiyle kapıya baktım, kapıyı açmış bana bakıyordu.

"Az önce bir şeyin yok gibiydi, ne oldu birden?" diye telaşla yanıma geldi. Yatağa oturup yüzümü avuçlarının arasına aldı. O anda bir göz yaşı düştü sol gözümden.

"Kim üzdü benim prensesimi?" dedi göz yaşımı silerken.

"Çalışmak istemiyorum." dedim şımarık çocuklar gibi. Bu dediğime şaşırmıştı çünkü kendime rağmen  çalışmak istediğimi söylemiştim daha önce.

"Tamam. İstemiyorsan çalışmazsın. Bu muydu üzüldüğün?"

Başımı iki yana salladım. Göz yaşlarım durmak bilmiyordu. Babam beni kendine çekip sarıldı. Hıçkırarak ağlıyordum artık.

"Çok yoruldum." dedim. "Baba, ben yalnız kalınca ınsanlardan değil, kendi düşüncelerimden kaçıyorum. Dolaylı yoldan da olsa insanlardan kaçıyorum ama öyle daha rahat hissediyorum, gerçekten. Sizin benimle ilgili sürekli endişlenmeniz hoşuma gitmiyor." diye devam ettim.

"Babanım ben senin. Nasıl endişlenmeyeyim? Git bunu diğerlerine söyle. Kesin seni yine bunalttılar. Sadece bu değildir ama. Birisi bir şey demiş sana." dedi.

Hala aynı pozisyondaydık. Biraz daha sakinleşmiştim. Babamla ayrıldığınızda saatine bakıp gözlerini kocaman açtı.

"Saat kaç olmuş ve sen hala pijamalarını giymemişsin. Uyku vakti gelmiş, sen giyin ben geliyorum." dedi ve odadan çıktı. Gözleri dolmuştu.

Bende telefonumdan saate bakınca saatin daha dokuz olduğunu gördüm. Yine de kalkıp pijamalarımı giydim. Babam tekrar odaya girdiğinde onunda pijamalarını giydiğini gördüm.

"Hadi masal okuyayım sonra uyuman gerek." dedi ve gayet ciddiydi.

"Yirmi iki yaşındayım, biliyorsun değil mi?" diye sordum gülerek.

"Evet ve hâlâ benim kızımsın. Ben kızıma masal okuyamayacaksam niye varım? Ayrıca kızımla uyumak istiyorum, lütfen karışma." dedi ve elinde masal kitabıyla sırtını yatak başlığına yaslayarak yatağıma uzandı. Benim de canıma minnetti galiba. Daha fazla bir şey demeden babama sarılıp uyudum.

Kırıcısınız Beyefendi|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin