Bu bir hafta gayet sıradan geçmişti. Emirhan yazmamıştı, zaten yazmasını istediğimi sanmıyordum. Engellediğimin elbette farkındaydım ama önceki zamanlarda bu onun için engel değildi.
Şimdi Mardin'e gelmiştim. Enes ağabeyin görev yerine. İrem'in beni görünce şaşırmasını beklemiyordum, sanki bilmiyordu. Enes ağabey onun bu hareketine bir ton şey söylemişti, üstüne kafasına bir tane geçirmişti. Hemen ardından hemen saçlarından öpmüştü onu. Kafası yerine gelsin diye vurmuş. İrem ağabeyine küsmüştü ancak Enes ağabeyin bundan haberi olduğunu sanmıyordum.
İrem canı sıkıldığı için aşağıdaki çardaklara inmek istedi. Merve abla kızıyla birlikte evde kalmak isteyince ikimiz inmiştik sadece.
"Senin bu iki farklı taraftan en büyük kuzenlerinin birbirleriyle ne alıp veremediği var anlamıyorum." dedi İrem bir yandan çekirdek çitlerken.
"Orasını bende anlamıyorum."
"Hep bunu merak etmişimdir. Birisini seçecek olsan hangisini seçerdin?" diye heyecanlı heyecanlı sordu.
"Ömer ağabeyimi seçerdim." dememle gözleri şaşkınlıkla açılmıştı.
"Hadı canım, ben Emin ağabeyini seçersin sanıyordum. Sende hiç belli etmiyorsun yalnız." dedi.
"Onları bırakalım da, ben bu Emirhan'ı çözemedim. İki farklı seçenek var. Ya kadınlarla nasıl konuşacağı konusunda problem yaşıyor ya da aslında şerefsizin önde gideni hem seni hemde Emin ağebeyi kandırıyor." diye devam etti.
"Onu mu konuşacağız gerçekten." dedim bıkkınlıkla. Çünkü bu konuda hem mesajlaşmış hem sesli hemde görüntülü konuşmuştuk.
"Kankam nasıl gidiyor?" diyerek bir adam gelip yanımıza oturdu.
"Sen buralara uğrar mıydın birader?" dedi İrem ve kalkıp tokalaştılar.
"Ya senin şu komutanım olan ağabeyin sağolsun, nefes aldırmıyor. Biz bu adam kız babası olunca yumuşar sandık ama nerede." dedi çekirdek çitlemeye başlarken.
"Onu bunu boşverelim de bu kız kim, beni aldattın mı yoksa?" diye sordu hayretle. Yalnız burada aldatılan biri varsa o ben oluyordum galiba.
"Bak bu benim çocukluk arkadaşım Elif Yaren ama sen Elif de. Bu da benim yeni kankam Deniz." diye bizi tanıştırdı.
"Ben değilde sen aldatılmışsın bacım. Benim senin varlığından haberim yoktu, bilmiş ol. Suçlu bu kız." dedi hemen Deniz.
Tam İrem'in kafadaydı gördüğüm kadarıyla. Onlar kendi aralarında askerlerin dedikodusunu yaparken ben onları dinlemekle yetiniyor, arada yorum yapıyordum.
"Komutanım! Gelin sizde oturun, hiç çekinmeyin."
Deniz'in seslendiği tarafa baktığımızda Enes ağabeyi ve yanında birkaç kişiyi görmüştük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırıcısınız Beyefendi|Yarı Texting|
ChickLitBir kız var, içine kapanık kız. Belli bir alanı var kendince güvenli olan. Bu güvenli alanın dışına çıkmayan bir kız. Bu kız arkadaşı telefonlarına cevap vermeyince, arkadaşının ağabeyinin telefon numarasını alır. Ona verilen numaranın yanlış numar...