Bölüm 32

27.4K 1.3K 17
                                    

Yine her sabah olduğu gibi hazırlandım ve askeriyeye gittim. Mutfakta yemek yaparken, son bir haftadır olduğu gibi, yine dalgındım. Bir gün bir kaza çıkacaktı en sonunda.

Emirhan'ın evime gelmesinin üstünden bir hafta geçmişti. Onu görmüyordum, daha doğrusu ondan köşe bucak kaçıyordum. O, elbette bunun farkındaydı ama bir şey yapmıyordu. Benimde işime geliyordu. Bizi düşünmek için, onun etrafımda olmaması gerekirdi sanırım. Belki o da olayları düşünmem için ondan kaçmama karşın hiçbir şey yapmıyor, bana uyum sağlıyordu.

Bu bir haftada İrem'le bu konuyu boylu boyunca konuşmuştum. Bana söylediği şey ona karşı boş olmadığımdı. Ayrıca kendimi akışa bırakmamı söylemişti. Galiba ondan hoşlanıyordum, etkileniyor da olabilirdim.

Bugün Ömer ağabeyim gelecekti. En çok o desteklerdi beni. Aslında herkes destekler ama Ömer ağabeyimin yeri başka olur her zaman.

Yemekleri sonunda hallettiğimde saate baktım. Normalde çıktığım saatten erkendi. İşimi bu sefer baya hızlı bitirmiştim anlaşılan. Toparlanıp yemekhaneden çıkmıştım.

Askeriyenin bahçesinde çardaklarda oturan Emirhan'ı ve diğerlerini gördüm. Gözlerim kocaman açıldı. Bir an önce eve gitsem iyi olurdu.

Kendimden emin olmadan onunla konuşmak istemiyordum. Bir anda bakışları beni bulunca göz göze geldik. Harika!

Diğerleri beni fark etmemişti. Bence onlar beni görmeden bir an önce gitsem iyi olurdu. Koşarcasına askeriyeden dışarı atmıştım kendimi. Ondan neden kaçtığımı tam olarak bende bilmiyordum. Emin olmak istememin dışında birde ufacık utanıyor olabilirdim. Ufacık.

Yavaş yavaş yürüyerek evin önüne geldiğimde gözüme Ömer ağabeyimin arabası çarptı. Nerede görsem tanırım. Gelmişti.

Merdivenleri ikişer ikişer çıkmıştım. Kapının önüne geldiğimde çantamda anahtarı aradım. Sanki yer yarılmıştı içine girmişti. En son aramaktan vazgeçip zili çalmıştım.

Kapıyı Ömer ağabeyim açınca hemen içeri girmiştim.

"Evini bu kadar sevdiğinden haberim yoktu. O nasıl bir kapı çalmaktır?" diye sordu alayla.

"Sen geldin diye sevinmiştim ama gerek yokmuş. Bende başka kuzenimi özlerim bundan sonra." dedim küskün bir tavırla.

"Gel buraya prenses." dedi kollarını açıp. Mutluydum, huzurluydum.

Sonunda Emirhan konusunda bir çıkar yol bulabilecektim.

Kırıcısınız Beyefendi|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin