Bölüm 28

28.8K 1.3K 46
                                    

"Tamam İrem. N'olursun mutfaktan çık. Ben yaparım." dedim. Çığlık atmak istiyordum. Delirtmişti beni. Ciddi manada.

"Canıma minnet. Eğer tatlıyı yaparken motivasyon ihtiyacın ortaya çıkarsa adımı seslen." dedi ve sonunda mutfağı terk etti.

Ankara'da onu mutfağa bile sokmuyordum, bulaşıkları yıkarken başında bekliyordum.

"Bana ihtiyacın olmadığına emin misin?"

İrem'in bana seslenmesiyle gözlerimi kapattım. Tamam seviyorum falan ama bazen sinirimi bozuyordu, özellikle mutfakla ilgili konularda.

"Sütlaç olana kadar sakın yerinden kalkma İrem!"

●●●

Elimde sütlaçlarla askeriyeye gelmiştim. İrem'in bir anda acil bir işi çıktığı için sütlaçları ben vermiştim. Herkese vermiştim bir tek Emirhan'ı bulamamıştım.

Şimdi oturmuş tavuklu pilav yapıyordum. Albay bir yemek listesi vermişti. Bugün tavuklu pilav yoktu ama özel istekmiş. Anlamıştım ama fazla sorgulamamak gerek.

"Mis gibi kokmuş buralar." diyerek giriş yaptı Emirhan. Poşette kalan sütlaç aklıma gelince pilavı karıştırmayı bırakıp poşeti elime alıp Emirhan'a uzattım. Poşeti alıp içine baktığında yüzünde büyükçe bir gülümseme belirdi.

"Fırında sütlaç mı yaptın bana?" diye sordu. Poşeti kenara bırakıp bana doğru gelmeye başladı.

"Sana yapmadım." diye karşı çıktım bıkkınlıkla.

"Olsun, ben üstüme alınıyorum. Sevdiğim kadın en sevdiğim tatlıyı yapmış, kaçırmam bunu. Birde şimdi en sevdiğim yemeği yapıyor." dedi göz kırparak. Onu takmayıp işime devam ettim.

"İçten içe sinirleniyorsun. Mutfakta rahatsız edilmekten nefret ediyorsun." dedi tespitte bulunarak.

"Nasıl vardın bu sonuca?" diye sordum.

"İrem söyledi." demesini beklemiyordum. İrem onun, o olduğunu bilseydi bir şeyler söylemeyeceğinden bahsetmişti. Şimdi anlıyordum galiba.

"Bundan hoşlanmadığımı biliyorsan, neden hâlâ buradasın?" diye sordum.

"Neden bundan hoşlanmadığını anladığım için buradayım." dedi yine dibime girerek beni kollarının arasına almıştı.

"Yemek yaparken rahatsın çünkü kimseyle muhatap olmak zorunda değilsin." diye devam etti. Haklı olmasıyla huzursuz hissetmiştim. Kollarının arasından çıkmaya çalıştım ama nafileydi.

"Bunu bildiğimi bildiğin için rahatsız oldun ve kaçıyorsun. Sınırların tehlike altında sana göre, geri çekiliyorsun." dedi devam ederek. Hiçbir şey yapamıyordum. Haklı olmasıyla sanki elim kolum bağlanıyordu. Bedenim nasıl tepki vereceğini bilmiyor gibiydi.

"Komutanım!"

Kırıcısınız Beyefendi|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin