Özel Bölüm 1

12.3K 569 21
                                    

Bugün komutanımız yine içimizden geçmişti içtimada. Yorulmuştuk, hemde çok ama değerdi, her bir ter damlasına. Hepimiz bir köşeye dağılmıştık. Hiçbirimizin kılımızı kıpırdatacak hali yoktu. Yanımda oturan Emin'e baktığımda telefonuyla uğraşıyordu. Ciddi bir şeye bakar gibi bir hali vardı. Sanki bir şey seçiyor gibiydi. Yüzünü bir buruşturuyor, sonra yüzünde beğeni dolu bir ifade yer alıyordu.

"Emirhan." dedi en sonunda. 

"Efendim." dedim. Yorgunluğum sesime yansımıştı.

"Kuzenimin doğum günü yaklaşıyor. Fotoğrafını çerçeveletmek istiyorum ama seçemiyorum." dedi hayıflanarak. Bizim derdimize bak, birde onun derdine. Alt tarafı kuzeniydi, kardeşleri için bunu dert edinmezdi.

"Hangi kuzenin?" diye sordum sanki tanıyacakmış gibi. Hoş, tanısam ne olacaktı? Emin'in kuzeni beni zerre bağlamazdı.

"Ceylanım. Anlatıyorum ya arada." dedi. O kızı anlattığı bir anı canlandı gözümün önünde.

***

"Hayırdır kardeşim, ne bu mutluluk?" diye sordum sabahtan beri sırıtan Emin'e. 

"Ceylanım istediği bölümü kazanmış., çok mutluydu. Eniştem dert yanıyordu ama halledilir." dedi hala sırıtarak.

"Babası neyin derdini yanabilir ki?" diye sordum. Saçmaydı, kızı istediği yeri kazanmış. Bir baba kızının mutluluğunu niye dert etsindi.

"Ceylan, biraz hassas ve kırılgan. Hatta biraz değil baya hassas. Bazen söylediğin en ufak bir şeyde panik atak geçirebilir. İstanbul'da oturuyorlar ama Ankara'da kazanmış üniversiteyi. Eniştem tutturmuş "Benim kızım daha küçük, tek başına orada ne yapsın." diye bir ton şey sıralamaya. Kızının eline iğne battığını duysa anında dibinde biter. Öyle bir adam." dedi Emin. Bu kısmı beni ilgilendirmiyordu. Ama adam çok iyi bir kız babası gibi duruyordu. Benimde kızım olsa bende öyle olurdum herhalde. 

"En azından sen buradasın." dedim. Yani en azından bir yıl yanında olabilirdi.

"Oğlum sürekli yanında olamam ki. Eniştemi ben bile rahatlatamam. Adam evde barut gibi geziyormuş. Ceylanımı İstanbul'da özel üniversiteye yazdırmaya ikna etmeye çalışıyormuş, ceylanım kabul etmeyincede trip atıyormuş. Gece de ceylanımın odasına girip sabah çıkıyormuş.  Eniştemin yeni günlük rutini buymuş. Ömer olacak herif öyle söyledi en azından." 

Adam biraz kaçıktı galiba. Hayatımda kızını bu denli seven baba görmemiş, duymamıştım. Allah bilir kızı evlenmeye karar verince nasıl kafayı yer. Allah damadına sabır, dayanma gücü ve kızı üzmemesi için bolca aşk versin. Adamın kızı üzülürse, kızını üzenin içinden geçer gibime geldi.

***

O günden sonra birkaç kez daha onun lafı geçmişti. Arada sebepsiz yere aklıma düşüyordu o kız. Yüzünü bile görmediğim bir kızı hayal ederek uymak saçmalıktı. Hatta bazen Emin anlattığında daha fazla anlatsın istiyordum içten içe. 

"Sen baksana bir, ben seçemedim." dedi Emin. Bir anda telefonu bana uzattı. Ben telefonun ekranına kitlenip kalmıştım. Gördüğüm kızla nutkum tutulmuştu. Uzun zamandır nasıl göründüğünü merak ediyordum, görmüştüm. 

"Sana niye gösteriyorsam, kendim seçerim." diyip telefonu gözümün önünden çekti Emin. İçimden ayağa kalkıp onu evire çevire dövmek geldi. Keşke biraz daha bakabilseydim. Bir gün o kahve saçlara dokunabilir, hatta öpebilir miydim?

Kırıcısınız Beyefendi|Yarı Texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin