Bölüm 3
SilsileSabah Ebru'nun yanında uyandığımda Ebru mışıl mışıl uyuyordu. Yanından usulca kalkıp odama geçtim. Hemen bir duş alıp banyodan çıktığımda kapının önünde beni bekleyen Ebru ile kaldım öylece.
"Anneciğim günaydın." diyerek yere, boyuna doğru eğildim.
"Günaydın anne. Bende seninle işe geleyim mi bugün?" diyerek yerinde salınınca güldüm bu haline.
"Tabii ki gelebilirsin. Ama önce hazırlanıp, kahvaltı etmen gerek. Ben de o zamana kadar hazırlanayım. Okey?"
"D'accord mère." diyerek odadan koşa koşa çıktı. (Tamam anne.)
Gardıroptan siyah bir elbise çıkartarak üzerime geçirdim. Topuklu ayakkabılarımıda giydiğim de çekmeyece ilerledim.
Çekmeceden bir çanta ve gözlük çıkardığım da çantayı bir kenara bırakarak gözlüğü elimde çevirdim.
Bu gün bu gözlükleri takayım diyorum nasıl sence?
Diyerek mesaj attığımda karşı taraftan mesaj bekledim.
B.A: Sana herşey yakışıyor.
Mesaja güldüm ve çıktım odadan. Koridorda ilerleyip mutfak alanına vardığımda Ebru'nun burada değil, dışarıda kahvaltı ettiğini gördüm.
"Ayliz hanım, bugün dışarda birşeyler izleyerek yemek istedi. Biz de dışarı kurduk." diyerek yanıma gelen Elmas ile gülümsedim.
"Sorun değil. Yemeğini yedikten sonra hazırlansın. Beraber çıkacağız."
"Tabii efendim. Siz merak etmeyin. Ben hemencecik hazırlarım onu."
Çalışma odasına girdiğimde kurulan düzene baktım kısa bir an. Eski odamdan küçük olan bu yer idare ederdi.
Sandalyeye oturup çekmecedeki dosyaları çıkardım. Masanın üzerindeki çantaya dosyaları yerleştirerek çıktım odadan. Ortalıkta kimsenin olmaması hazırlandıkları anlamına geliyordu. Bahçeye açılan kapıdan dışarı çıktığımda çimleri sulayan bahçıvan, etrafı kollayan korumalar ve kendilerince yeni bitkiler yetiştiren birkaç kişiden başka kimse yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayliz
ChickLit"Ağam, Ayliz hanım ülkeye giriş yapmış." diyen koruma ile çılgına döndü Karan. "Ne demek ülkeye girdi lan. Ne demek?" diye kükrercesine bağırdığında karşısındaki koruma ne kadar korksa da konuştu. "Yalnız değilmiş ağam. Küçük bir kız varmış yanında."