25. Bölüm

10.6K 534 40
                                    

Bölüm 25
İzmir

Ebru'nun hastaneden çıkmasının üzerinden bir hafta geçmişti. Lina ile aramız düzelmiş ve tüm işlerimizi evden halletmiştik.

Bu süre de annemin çıldırdığına da şahit olmuştum ancak onun için aklımda güzel bir plan vardı. Fakat bu planı İzmir dönüşünden hemen önce uygulayacaktım.

Ve evet Ebrumun çok istediği filleri görmek için İzmir'e gelmiştik.

"Anne bu tokayı takar mısın?"

Elinde mavi büyük kurdele şekildeki toka ile gelen Ebru ile onun boyuna eğildim. Arkasına geçip saçlarının tam ortasına taktım tokayı.

O sırada içeri giren Berk ile gülümseyerek yerden kalktım.

"Evet hanımlar, filler bizi bekler. Hadi."

"Beni bekleyin üstümü değiştirip geliyorum." dedim ve banyoya ilerledim.

Hızla önceden koyduğum gömleği ve pantalonu giydim. Korseyi de takıp boynuma inci kolyeyi geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu şekilde toplayarak üstlerini düzelttim.

Banyodan çıktığımda Ebru'nun heyecanla el çırpışı ile gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Banyodan çıktığımda Ebru'nun heyecanla el çırpışı ile gülümsedim. Bir eli ile Berk'in diğeri ile de benim elimi tuttuğunda beraber çıktık evden.

Arabaya bindiğimiz de Berk sürücü koltuğuna geçmişken ben de yan koltuğa geçtim. Ebru ise ikimizin arasına oturduğunda heyecanı ve mutluluğu yüzünden okunuyordu.

Sert bir manevra ile bahçeden çıktığımızda arabada yabancı bir müzik çalıyor ve yolu izliyorduk.

Bir süre sonra büyük bir hayvanat bahçesini gördüğümüzde Ebru yerinde kıpırdanmaua başladı.

Arabayı park edip indik ve ardından Ebruyu aramıza alıp yürümeye başladık. Hayvanat bahçesine girdiğimizde gerekli ücreti ödeyip gezmeye başladık.

Hayvanat bahçesinde ki tüm hayvanların yanına gidiyor ve Ebruyu onlarla fotoğraf çekiyorduk. En çok istediği fillerin yanına gittiğimizde büyüklüklerinden biraz tedirgin olsa da hortumlarını ona uzatmasıyla biraz sevebilmişti.

"Anneciğim artık yorulmadın mı? Bak şurada bir kafe var, oraya gidip birşeyler yiyelim."

Olumli şekilde başını sallayınca Berk onu yorulduğu için kucağına aldı ve diğer eli ile de benim elimi tutarak ilerlemeye başladı.

Kafeye geçtiğimizd Ebru'nun hayvanları da görebileceği bir köşeye geçip oturduk. Ancak Ebru yerinden çok memnun olmalı ki Berkin kucağından kalkmadı. Berk de onu bırakmadı.

Bir garson gelip siparişlerimizi aldığında güzel ikiliye baktım. Ebru hayran bakışları ile dışarıyı seyrederken Berk de onu seyrediyordu.

"Buyrun efendim." diyerek elindeki tepsiden siparişleri masaya bıraktı garson.

AylizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin