Bölüm 6
LinaŞirkete varmam ile odama çıkmam bir oldu. Ebru ile Berk benden önce gelmiş ve çoktan odama çıkmışlardı.
"Anne ben de Berk abime Rosa hâlâ ile yaptıklarımızı anlatıyordum." diyerek oturduğu koltuğumda dikleşen kızıma baktım.
"Öyle mi küçük hanım. Gelecekteki yerinizi çoktan benimsemiş gibisiniz." dedim masanın önündeki koltuklara yerleşerek.
"Öyle. Bak sana da anlatayım anne. Rosa hâlâ ile mutfağa girdik akşam." dediğinde Berk'in yüzündeki gülümsemeyi görünce gözlerimi büyütüp kafamı salladım. Akşamki yaşananlar. "Anne beni dinle ama."
"Dinliyorum anneciğim."
"Beraber yemek yaptık. Sonra herkesin tabağını mutfakta hazırladık. Ben gidip Hazan'ın tabağına iki yemek kaşığı tuz koydum. E bu da bunu tadınca bağırdı durdu. Ama kimse benim yaptığımı demedi. Bana kimse kızmadı."
"Bu doğru değil anneciğim. Bir daha böyle bir şey yapmak yok, anlaştık mı?"
"Anlaşmadık. O babama seni kötüledi. Duydum ben. Dedi ki o bizim ailemizi bozacak, huzur kalmayacak. Kızı da başımıza bıraktı kaçtı. Daha çocuk bile bakmıyor dedi. Ama yalan dedi ki. Bana en iyi sen bakıyorsun."
"Yine de bir daha böyle birşey yapmak yok."
Oflayarak arkasına yaslandığında kollarını da önünde bağladı. Onun bu haline gülsem de yaptığı yanlıştı.
Masadaki bilgisayarı alıp küçük sehpaya yerleştirdim. Dün yarım bıraktığım işleri tamamlarken Berk de telefon görüşmesi yaparak şirketinin işlerini hallediyordu.
"Buradan yürütmek zor değil mi?" dedim bakışlarımı dosyadan hiç çekmeden.
"Değil yavrum. Kardeşim hallediyor."
Evet Berk'in büyük bir ailesi vardı. Akkor aşiretinin ağası idi bugüne bugün.
Bir erkek ve bir kız kardeşi vardı. Babası ve annesi yoktu ama dedesiyle babaannesi sağ idi. Halaları, amcaları ve onların çocukları ile büyük bir aileydiler.
"Ne zaman tanışacağım ailen ile?"
Bu sefer bakışlarım tamamen ona dönmüştü.
"İstediğin zaman yavrum. Şimdi de, hemen götürüp tanıştırayım."
"Şimdi." dediğimde kaşları çatıldı.
"Harbi misin? Bak hemen arayıp haber veririm."
"Tamam ver ama bugün olmaz. Yani bu hafta değil. Lina gelecek, ona biraz zaman ayırayım. Hafta sonu sözüm olsun."
"Tamam o vakit."
Gözlerim koltuğumda oturmuş boyama yapan Ebruya gitti. Bir eli ile defteri tutuyor diğeri ile ise kalemi tutmuş boyuyordu. Genelde düşünceli olduğu zaman böyle dururdu.
"Anneciğim birşeyin yok dimi?"
"Var."
Direk neyinim olduğunu söylemesi Ayliz'i şaşırtsa da bozuntuya vermeden konuştu.
"Neyin var bebeğim?"
"Hani şimdi babamın yeni bebeği olacakmış ya babam ve sen onu daha mı çok seveceksiniz?"
"Tabii ki de hayır bebeğim." diyerek yerimden kalktım ve yanına geçtim. Onu kucağıma alıp yerine oturdum. "Ben senden başka kimseyi sevmeyeceğim. Baban tabii ki yeni doğacak bebeğini de sevecek ama asla seni de ayırmayacak. En çok onu ya da seni sevecek demeyeceğim. Çünkü ikinizi de aynı sevecek. En başta, bebek doğduğunda ilgi onun üzerinde olacak ama zamanla düzelecek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayliz
ChickLit"Ağam, Ayliz hanım ülkeye giriş yapmış." diyen koruma ile çılgına döndü Karan. "Ne demek ülkeye girdi lan. Ne demek?" diye kükrercesine bağırdığında karşısındaki koruma ne kadar korksa da konuştu. "Yalnız değilmiş ağam. Küçük bir kız varmış yanında."