34. Bölüm

5.7K 316 15
                                    

Bölüm 34
Dönüş

Yazardan

Dün dönmüşlerdi balayından. Akkor konağında her şey yolunda olsa da Bozanoğullarında değildi.

"Kimse evden bir yere çıkmayacak. İstediğiniz bir şey olursa Jakoya haber verin." dedi Karan.

Ailesi için endişeliydi. Doğmak üzere olan bir bebeği, eşi, kardeşi ve büyükleri içindi tüm endişe.

"Kaybetme duygusunu ilk kez tadıyorsun Karan. Nasıl bir duygu?"

Roza'nın dedikleri bir an Karan'ı geçmişe sürükledi.

"Fazlasıyla can yakıcı hala."

"Artık karını ve gerinde bıraktığın o kadının ne hissettiğini anlıyorsun demektir bu."

Karan buna bir şey diyemedi. Sessizce başını salladı. Ama o ara merdivenlerden inen eşi dikkatini çekti. Uzun zamandır bekledikleri bebeklerinin olduğu karnına indi gözleri. Belirginleşmişti artık.

"Bensiz aile toplantısı mı yapıyorsunuz?" dedi neşeli sesiyle Hazan.

"Olur mu öyle şey kızım sen dinlen diye ses etmedik sana."

İclal hanım kadar gelinini seven var mıydı acaba?

Gülümsedi bu sözlere Hazan ve boşta kalan koltuğa geçti.

"Benim gitmem gerek, size güzel aile sohbetleri dilerim." diyerek ayağa kalktı Maral.

Karan'ın az önce dediklerini hesaba katarak çıktı konaktan. Park halindeki arabaya yaslanmış Jakoyu görünce duraksadı kısa bir an. Kapının sesi ile ona dönen Jako'nun gözleerine dikti gözlerini.

"Dışarı çıkman yasak."

Jako'nun oldukça soğuk çıkan sesine aldırış etmedi.

"Akkor konağına gideceğiz." dedi ve hemen yanından geçerek elindeki araba anahtarı ile kilidi açtı, arka koltuğa yerleşti.

Jako kendine sabır dileyerek bindi ön koltuğa. Arkadan ona uzatılan anahtarı alıp çalıştırdı arabayı ve sürmeye başladı.

"Maral abin duyarsa ikimizi de gebertir biliyorsun dimi?"

"Ölmek için can atan adam şu anda ölümden mi korkuyor?" dedi alaylı bir ses tonu ile Maral.

Çok kısa bir an dikiz aynasından buluştu gözleri. İkisinin de gözlerinden farklı duygular aktı.

Araba Akkor konağının önünde durduğunda Maral camdan baktı dışarı. Oldukça büyük ve ihtişamlı bir konaktı. Mardin'in en büyük aşiretiydi.

"Ne kadar görkemli olsalarda bir olay olduğunda sessizlikle izlerler hep. Sonra bir bakarsın olay çözülmüş ve olayı Akkor aşireti çözmüş."

Jako'nun dedikleri ile kısa bir başını salladı ve arabadan indi Maral. Üzerindeki elbiseyi düzeltti ve kendinden emin adımlar ile kapıya ilerledi.

"Maral hanım bildiğiniz üzere Bozanoğlu aşiretinde..."

Adamın sözlerini yarıda keserek elini kaldırdı ve çantasındaki telefonu çıkardı.

Kapıdayım ancak girmeme izin vermiyorlar.

Diye Ayliz'e mesaj attığında telefonu geri çantasına koydu. Kapı saniyeler içinde açıldığında korumalar başlarını eğerek kenara çekildi.

"Şimdiye kadar bu konağa bir Bozanoğlu girmemiş olabilir. Ama, şimdiden sonra Maral Bozanoğlu her şekilde bu konağa girecek."

"Üzgünüm hanımağam ancak emir çok büyük yerden."

AylizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin