Bölüm 5
DersMaral öylece kollarımda uyuya kaldığında bizi öylece izleyen Berk'e baktım. O da durumu anlamış gibi hızlıca yanıma gelip Maral'ı kaldırıp kucakladı. Önden geçip ona odayı gösterdiğimde onu yatağa bırakıp çıktı odadan. Maral'a ilerleyip ayağındaki ayakkabıları çıkardım. Yatağın kenarına bırakıp üstüne yataktaki pikeyi çekip çıktım odadan.
Mutfaktan geçerek bahçeye çıktığımda Berk de havuzun başında durmuş etrafı izliyordu. Arkasından ilerleyip önüne geçtim ve kollarımı beline doladım. Çenemi göğsüne yaslayıp yüzünü aşağıdan incelemeye başladım.
"Çok özledim seni." dedim göğsüne öpücük kondurup.
"Benim kadar olamaz." dedi alnımı öpüp.
"Özür dilerim. Yani Maral'ın durumunu gördün." dediğimde kaşlarını çattı.
"Hiç sıkıntı değil. Telafi edebiliriz." dedi.
"Öyle mi?" dediğimde başını sallayınca kafamı tamamen göğsüne yasladım.
Beni bir anda kucaklayıp havuza atınca şaşkına dönmüştüm.
Ardımdan kendi de atlayınca havuzun içinde ilerleyip belime sarıldı. Bizi yüzeye çıkardığında ıslanmış saçlarım yüzüme yapışmıştı. Bir eli ile yüzümdeki saçları çekip dikkatle baktı yüzüme.
"Öyle." diyerek cevapladı az önceki sorumu.
Kolları arasından çıkıp havuzun diğer ucuna gittiğimde o da arkamdan geldi. Beni havuzun duvarına yasladığında bir elini bacağımın altından geçirip beline doladı.
"Maral uyanacak." dedim durması için.
"Uyanmaz. Kafası bozuk onun şimdi. Sabaha kadar uyur."
O kadar kendinden emindi ki.
Bir anda kollarının arasından çıkıp diğer uca yüzerken beni tuttuğu gibi ikimizinde dibe çekti. Kendine yaslandığı bedenimle dudaklarımızı buluşturduğunda yüzeye çıktık. Bacaklarımı beline sarıp ona tamamen yaslandığımda ikimizin de ağzından inilti koptu.
Nefessiz kalana kadar ayrılmayan dudaklarımız nefes almak için ayrılınca alıp verdiğimiz her nefes birbirine karıştı.
"Hasta olmanı istemiyorum ama sana da doyamıyorum." dediğinde nefesi daha yeni düzene girmişti.
Gülerek baktım ıslak yüzüne. Sonra bir elimi yanağına yerleştirip dudaklarımızı tekrar birleştirdim. Ama bu sefer ki öpüşümüz daha sakindi. Birbirimize doymak ister gibi.
Bir eli gömleğin tek bağlı olan düğmesine ilerledi. Onu açıp gömleği üstümden sıyırdığında çıkartıp çimenlere doğru attı. İçimde hiçbir şeyin olmayışı beklediği bir şeymiş gibiydi.
Etrafa bakındı, korumaları kontrol ettiğinde hepsinin dışarıda olduğuna kanaat getirmiş gibi tekrar bana döndü.
"Odaya gidelim. Burada sanki her an biri gelecekmiş gibi." dedi ve beni sıkıca tutarak havuzdan çıkardığında beni kendine öyle bir yaslamıştı ki göğüslerine çarpan göğüslerim acımıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayliz
ChickLit"Ağam, Ayliz hanım ülkeye giriş yapmış." diyen koruma ile çılgına döndü Karan. "Ne demek ülkeye girdi lan. Ne demek?" diye kükrercesine bağırdığında karşısındaki koruma ne kadar korksa da konuştu. "Yalnız değilmiş ağam. Küçük bir kız varmış yanında."