Bölüm 15
Patlama SesiYazardan
Herşeyin bir sonu vardır derler. Hayatın da olduğu gibi.
Hazan'ın bebeği için son gelmişti. Yani herkes böyle düşünüyordu.
Son sürat yolda giden ambulansta Hazan tek başınaydı. Yanına gitmeye kimse cesaret edemiyordu.
Hastanenin önünde duran ambulans ve arkasında duran Bozanoğlu aşiretinden içinde sadece Rosa ve Maral'ın olduğu araba.
Doktorlar Hazan'ı karşıladı ve ameliyata aldılar. Bebeğin ne durumda olduğuyla alakalı bilgileri sonra vereceklerini söylerken endişesi yüzünden belliydi doktorun.
Bu doktor o doktor idi. Ebru'nun da doğumunu yapan doktor.
Tesadüf müydü yoksa kader mi bilinmez. Ancak herşeye şahit olan biriydi bu doktor.
5 Sene Önce
Ayliz'in sancıları başladığında şans ondan yanaydı ki hastane koridorlarındaydı.
Doktor randevusundan yeni çıkmış ve eve gidecekti ancak bir anda gelen sancı ile kalakalmıştı koridorda.
"Yardım edin." diye bağırsa da ses yoktu hastane koridorunda. "Yardım edin. Help me. Ayuda. Aider." Her dilde seslenebilirdi. Ancak önemli olan sesini duyurmaktı.
"Je suis là." diye koşturdu bir doktor. Fransızca geldim demişti.
"Yardım et. Doğum başladı galiba."
Farkında olmadan konuştuğu ana dili ile doktor ona baktı.
"Sakin ol. Ben de Türküm. Şimdi derin derin nefes al. Birilerini arayacağım ve bizi alacaklar."
Bir eli Ayliz'in karnında diğer eli ise beyaz önlüğünü cebinde idi. Telefonu çıkartıp bir numara ile görüştükten sonra Ayliz'e baktı dikkatle.
"Sen Zoe'nin hastası olmalısın. Daha önce görmedim seni."
Ayliz sancıları yüzünden konuşamıyordu. Sadece başını salladı.
O sırada koridorda duyulan ayak sesleri ile rahat bir nefes vermek istese de pek mümkün olmadı.
Sedyeye alınıp doğumhaneye girmeleri bir oldu. Herşey çok hızlı ilerlerken Ayliz'in yanında kimse yoktu. Ne doğum da onu sakinleştirecek bir eşi ne de elini tutacak bir yakını.
Doğum tam üç saat sürdüğünde inatçı bebek artık annesinin kolları arasındaydı.
"Ona bir isim vermeyecek misin?"
Gözlerini açmaya çalışan bebeğine baktı, alacalı olacağını tahmin ettiği göz rengini düşündü.
"Ebruli, senin adın Ebru. Güzel bebeğim."
Kulağına fısıldadığı isim karşısında doktor da gülümsedi.
"Doğumu burada yaptığın için Fransız vatandaşlığı alacaksın büyük ihtimalle. Fransızca bir isim var mı aklında?"
Doktorun sorusu ile duraksadı. Doğru düzgün isim bilmezdi ki. Sonra aklına geçenlerde gördüğü bir isim geldi.
Patrice. Asaletten doğan demek.
Öyle okumuştu yazıyı.
"Patrice, güzel isim mi?"
"Fevkalade."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayliz
ChickLit"Ağam, Ayliz hanım ülkeye giriş yapmış." diyen koruma ile çılgına döndü Karan. "Ne demek ülkeye girdi lan. Ne demek?" diye kükrercesine bağırdığında karşısındaki koruma ne kadar korksa da konuştu. "Yalnız değilmiş ağam. Küçük bir kız varmış yanında."