"Ağam, Ayliz hanım ülkeye giriş yapmış." diyen koruma ile çılgına döndü Karan.
"Ne demek ülkeye girdi lan. Ne demek?" diye kükrercesine bağırdığında karşısındaki koruma ne kadar korksa da konuştu.
"Yalnız değilmiş ağam. Küçük bir kız varmış yanında."
Bir hafta olmuştu Atlas'ın odasını yapalı. Şimdi ise aldığımız komodin dolaplarını doldurmak için kıyafet vs alacaktık.
"Ayliz hazır mısın?" diye içeri girdi Berk.
"Hazırım sevgilim." dedim kolyeyi de takıp.
"Çok güzel olmuşsun."
Yanıma gelip ellerini belime koyduğunda ben de ellerimi kollarına koydum. Onun üzerinde de benim lacivert elbisem gibi lacivert bir takım vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Odadan neşeyle çıktığımızda merdivenleri yavaşça indik ve avluya vardık.
"Nereye böyle oğlum?"
Avludaki oturma grubunda oturan Boran babanın sesi ile ona döndük.
"Bebek eşyası almaya gidiyoruz baba."
"Bir de kıyafet baba." dedim Berk'i tamamlayarak.
"İyi bakalım. Gidin torunumun eşyalarını alın gelin." Ona gülümseyerek baş salladığımızda tam gitmek için hareket ediyorduk ki Boran babanın bize seslenmesiyle durduk. "Kızım aileni çağır da yarın akşam güzelce bir aile yemeği yiyelim. Mehmet'in de ailesi gelecek."
Konaktan çıktığımızda bir iki araba yukarı da olan Berk'in arabasına ilerledik. Bindiğimizde Berk arabayı çalıştırırken ben de çantamdan telefonu çıkartıp abimi aradım.
"Alo." diye açılan telefondan Emre'nin sesi gelince güldüm.
"Halacığım sen yine babanın telefonunu mu kaçırdın?" dedim gülerek.
"Hala." diye bağırdıktan arkadan gelen seslerle abimin yanına geldiğini anladım. "Babam telefonu istiyor hala, ona veriyorum." dedi ve ben daha bir şey demeden abimin sesi duyuldu.
"Abi'm."
"Abi, nasılsın?" dedim.
"İyiyim güzelim. Sen nasılsın, yeğenim nasıl?"
Elimi karnıma koyup gülümsedim.
"İyiyiz abi, sizde durumlar ne?"
"İyi güzelim. Anneannemle Mavi pazara çıktılar birlikte. Ben de Emre ile uğraşıyorum."
"Ne güzel." dedim ve nefes alıp verdikten sonra tekrar konuştum. "Sizi yarın yemeğe bekliyoruz. Boran babam hep birlikte bir aile yemeği yiyelim diyor."
