8.BÖLÜM

1.2K 50 4
                                    

Berkin'den
Freya evden çıkalı beş dakika olmamıştı ama ben şimdiden özlemiştim.Bunca yıl ayrı kalınca insan sabredemiyor demek ki.

Çağatay hâlâ mal mal sırıtıp etrafına bakınıyordu.

Hadi ama ilk ben sarılmalıydım.Aslında odasına gittiğimizde sarılabilirdim.
Aptalsın Berkin aptal.

Daha fazla salak kardeşimin gülen suratına dayanamadım.

"Ne sırıtıyorsun lan pişmiş kelle gibi?Soytarı!"demeyi ihmâl etmedim.

"Kıskandın değil mi?Hah tabiki ilk bana sarılacaktı.Ben 9 ay onunla birlikte kaldım.Gerçi sen bunu da kıskanırsın şimdi."burun kıvırarak konuşmasıyla sinirlerim iyice zıpladı.

Yanımdaki yastığı bomba fırlatırcasına attım ama aptal kardeşim yastığı büyük bir gösterişle tutarak yanına bıraktı.

Şu havalara bak sanki dünya kupası maçında atılan son golü tuttu.

Sen de ne kıskanmışsın öyle be!
Ne var haklıyım yani.Bu en çok benim hakkımdı.Yıllarca bu anı bekledim ben.
Herkes seninle birlikte bekledi yalnız, hatırlatayım.

Tamam bu konuda biraz haklı olabilir.Ama bu onun göt gibi sırıtması için yeterli bir sebep değildi.

"O değilde Freya nereye gitti ya?Buralar pek tekin değil.Neden tek gitmesine izin verdik ki?"bu mantıklı soru zinciri ailemizin beyninden yani Akıner'den gelmişti.

Şimdi düşündüm de biz mal mıyız acaba?
Lan kız geleli 24 saat olmadı.Hiç bilmediği bir yerde tek başına dolanıyor.Hem de hava kararmaya başlamışken!

Ya yolu bulamazsa?Ya birisi gel sana şeker vereceğim derse de kandırırsa?
Yuh yani,yuh kere yuh.
Sen bilmezsin buraları,çok konuşma.
Lan çocuk mu kandıracaklar gel sana şeker vereyim diye?Kız 17 yaşında 17. Hatta senden daha zeki olduğu benim açımdan tescillendi.
O yüzden ASIL SEN ÇOK KONUŞMA BE!
Noluyor lan?
Pardon gerildim biraz.Kişisel algılama.
Bir insanın iç sesi mal olur mu ya?Oluyormuş arkadaşlar oluyormuş.Nasıl oluyor diye sormayın.
Sen kendine bak şeker oğlan candy.
Allahın belası bir sus artık sus.Şuan ciddi bir şey düşünmeliyim.Beynim buga girdi.İlk defa böyle bir komuta gelince.
Senden ciddiyet beklemiyordu tabii.
Neyse kardeşimi bulayım sonra bulaşırım sana.
Kardeşimi bile çalmaya çalışıyor ya.Delireceğim.
Ha bu delirmemiş hâlin?

Aptal konuşmaya son verip abimlerin endişeli konuşmalarını dinledim.

"O zaman da sanki güvenmemişiz de ondan takip etmişiz gibi olmaz mı?"Akıner'in sorusuna bir cevap aradım ama bende öyle bir şey yoktu.

Çok geçmeden Yalçın abim cevapladı.
"Öyle olur ama Freya'ya kendimizi belli etmeyiz.Böylelikle o da anlamaz.Ama önce nerede olduğunu bir bulalım."

"Haklısın.Ben dışarı çıkıyorum.Çok uzaklaşmış olamaz herhâlde.Bir çevreye göz atayım."Akıner ayaklanırken bende peşine takıldım.

Kuyruk Çağatay da ayağa kalktığında inatlaşacaktım.
"Gelme abicim sen bir yere.Biz gider geliriz zaten.Orduyla gitmemize gerek yok,değil mi Akıner?"

"Berkin haklı,sen burada abimle kal biz Freya'nın güvende olduğundan emin olup döneceğiz."isteksizce kafa sallarken tokadı basmamak için zor duruyordum.

Evden Akıner ile ayrıldık ve benim arabama bindik.

Freya'dan

Şubat soğuğunda üstümdeki sweatle güzelce donuyordum.Evden salak gibi çıktığım yetmedi bir de yıllardır ağrımayan boğazımı ağrıtmaya başlamıştım.

Hafif hafif öksürüp,aslında eve yakın olan ama ben ilk kez geldiğim için uzak olduğunu düşündüğüm kafeye giriş yaptım.

Cam kenarındaki bir masaya geçip oturdum ve sıcak çikolata siparişi verdim.

Benim hâlimden bir tek o anlar.
Dertli çal kemancı.
Benim hâlim çok acı.
Tamam devamını bilmiyorum.
Bende bilmiyordum zaten.
Şov peşindesin yani?
Sen ne hayma kafa bir şeysin ya.
Ya senin benzetmelerinden gına geldi artık.Bak geldi gerçekten.Hayma ne kızım?
Hayma kafa işte.Hiç duymadın mı cahil şey seni?
Sipariş ne çabuk geldi lan?

Kavgayı uzatırdım ama cidden içeceğim hıphızlı gelmişti.Sanki yıllardır sıcak çikolata sipariş etmemi beklemişler de sonunda istemişim gibi bir hava vardı ortamda.

"Afiyet olsun."kibar çalışana gülümsedim ve teşekkür ettim.

Camdan dışarı bakarken kendi yansımamda göz gezdirdim ve burnumun ucunun kızardığını fark ettim.

Ben bile kızardım burada.
Her şeye muhalafet.
Öyleyim bir tanem.Ne yapalım huyum bu.

Kafeyi gözlerken aniden bağırışma sesleri duydum.

Başta hiç umrumda olmadı hatta tenezzül edip kafamı bile çevirmedim.Ama kafedeki insanların panikle kapıya koştuğunu görünce meselenin ciddi olduğunu anladım.

Sıcak çikolatamı kaptığım gibi dışarı çıkmaya çalıştım.Çalıştım diyorum çünkü bu pek mümkün olmadı.

Kavga edenlerden birinin diğerinin üstüne attığı sandalye neredeyse ağzımın içine giriyordu ve ben anın şokuyla kazma gibi dondum kaldım.

Sonunda şoku atlattığımda;

"Oha hayvan ağzıma soksaydın,sikerler böyle iş-"

İşte kiminle konuştuğuna dikkat etmeden konuşmaya başlarsan aynen bu şekil kalırsın.

Karşımdaki deve-pardon,insan sanırım ona bakarken söyleceklerimi içime tıktığı yetmezmiş gibi söylediklerime de pişman etmişti.

Tam deve adam bana doğru sert bir adım atmıştı ki kolumdan çekilmemle üstüme sıcak çikolatamı dökmem bir olmuştu.
Evet hâlâ elimdeydi çünkü.

Beni çeken kişiye minnettar mı olmalıyım ağzına mı sıçmalıyım emin olamazken kafamı sweatimden kaldırdım ve karşımdaki adama baktım.

Elinde tuttuğu silah gözlerimi irice açmama sebep olurken kafeden niye defolup gitmediğimi sorguluyordum.

"Küçük kız,sen bu işlere karışma." Sesi beni benden alırken söylediklerini bir on saniye sonra idrak etmiştim.

"Valla hiç işim olmaz zaten.Sen tuttun beni.Bırakırsan giderim hemencecik."pişkin pişkin konuşup kolumu kurtarmaya çalıştım.

Hâlâ gözlerim elindeki silahtayken çenemi nazikçe kavradı ve bakışlarımı gözlerine çıkarttı.

"O hâlde ne duruyorsun?"dedi ve kolumu bırakarak kapıyı gösterdi.

Arkamı döndüğümde az önce sandalye fırlatan adamın bodyguard gibi duran adamlar tarafından tutulduğunu gördüm.

Oh be rahatladım.Sakin sakin terk edeyim burayı en iyisi.

Son kez karşımdaki müthiş yakışıklı adama baktım ve kapıya yöneldim derken kafeye dalan Akıner ve Berkin işin içine iyice sıçacak gibi duruyordu.

~~~
Selamlar

Yine kısa ama dozunda bir bölüm umarım beğenmişsinizdir.

Neredeyse 200 okunmaya ulaştık hepinize teşekkür ederim.♥︎

En sevdiğiniz karakteri buraya alabilirim.

O kadar uykusuzum ki gözlerim bulanık görmeye başladı.
Bugünlükte bu kadar.

Yazım yanlışları varsa affola.

Bir sonraki bölüme kadar mutlu kalın.♡

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin