28.BÖLÜM

469 31 2
                                    

Ahi'den

Freya kollarımın arasında uykuya daldığında salondaki sesler şiddetlendi.

"İyi falan değil Ulaş! Kim kendisini kaçıran bir adamı savunur ya? Kafayı mı yediniz siz!?"

"Kes lan sesini! Kardeşim uyuyor görmüyor musun?" Ulaş abi, Berkin'i uyarırken kendisinin de bağırdığının farkında değildi sanırım.

"Senin ecdadını sikerim çocuk!" Berkin, Ulaş abinin üstüne yürürken araya Yalçın ve Uygar abi girdi.

"Kesin artık sesinizi! Olan oldu, sen de uzatma Berkin." Abisinden böyle bir çıkışma Berkin'i iyice çileden çıkardı.

"Olan oldu ne demek! Adamın kardeşime bir şey yapmadığı ne malûm. Ya tehdit edildiyse?" Berkin'in bağırmasıyla, kollarımdaki melek irkilerek uyandı.

Korktuğunu anlayınca saçlarını okşadım.
"Korkma güzelim. Uyumaya devam et." Kucağımda Freya ile ayağa kalktığımda herkesin dikkati bu tarafa yoğunlaştı.

Ulaş, Berkin'in bağırmasıyla Freya'nın uyandığını anladı ve bu sefer de o bağırmaya başladı.

"Uyandırmışsın lan kardeşimi." Gözleri Freya'nın korku dolu gözlerini bulunca iyice sinirlendi.

"Kardeşimi daha fazla korkutmanıza izin vermem. Siktirin gidin artık. Sizlik bir durum kalmadı." Yalçın, Berkin ve Akıner'in attığı kahkaha işlerin iyice sarpa saracağını temsil eder nitelikteydi.

"Nasıl yani?" Akıner'in depodaki hâlini gördükten sonra o sakin hâlinin altında yatan karanlık bir tarafı olduğunu anlamıştım. Eğer yanlış düşünmüyorsam bu sakinliğin hiç iyi sonuçlar doğurmayacağından eminim.

"Ne duyduysan o." Uygar abim korkusuzca konuşurken konunun daha fazla uzayacağını anladım. Freya'yı hızlıca odasına götürmem gerektiği için kimseye açıklama yapmadan odasına çıkmak için asansöre yöneldim.

Arkamdan çıkan arbede Freya'yı daha sıkı tutmamı sağladı. Ne olursa olsun Freya'm burada kalmalıydı. Tabii kendisi de isterse.

Freya'nın odasına girdiğimizde kucağımda kıpırdandı.

"Bir tanem uyu istersen?"

Kafasını olumsuz anlamda salladığında kucağımdan indirmeden yatağına oturdum.

"Sen bilirsin güzelim." Başını boyun girintime koymasıyla gülümsedim.

"Uykum kaçtı şimdi de." Mızmızlanmasını bile ne kadar da özlemiştim.

Aniden benden ayrılmasıyla ne olduğunu anlamaya çalıştım.
Kaşları çatık bir hâlde ellerime bakıyordu. Ne olduğunu şimdi anlamıştım ama çok geç kalmıştım.

"Ahi bu ne? Hayır hayır lütfen. Sakın!" Kazağımın kollarını kıvırmaya çalıştığında engel oldum.

"Bir şey yok bir tanem. Lütfen sakin ol."

Endişesini yatıştırmaya çalışmam onu daha da sinirlendirmiş gibi duruyordu.

"Ne demek bir şey yok. Rahat dur!" Kollarım tamamen açığa çıktığında gözlerini sıkıca yumdu.

İşte ben de bundan korkuyordum. Benim deli olduğumu düşünecekti. Düşünmesin istiyordum. Deli değildim. Herkes beni deli sanıyordu. Sadece ne yaptığımın farkında değildim. Bilincim yerinde değildi o kadar.

"Ahi..." Cümlesine devam edemedi çünkü kollarım çok iğrenç duruyordu. Kendimden tiksiniyorken Freya nasıl iğrenmezdi ki zaten. Onun karşısına bu kadar aciz bir hâlde çıkmak beni daha da çirkinleştiriyordu.

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin