36.BÖLÜM

379 28 9
                                    

Çağatay'ın kurduğu cümle hepimizi şoka sokarken, benim şoka girme sebebim farklıydı. Bu çocuk sabahın köründe nereden anlamıştı bunu?

"Bu adam kim Çağatay? Dalga mı geçiyorsun abiciğim?" Yalçın sakin tutmaya çalıştığı sesine tezat, son derece sert konuşmuştu.

"Mengü buradaymış abi. Adam evimize, Freya'nın odasına kadar girmiş!" Benim odama girdiğini ben görmedim. İftara atma ikiz kardeşim.

Berkin ağzının içinde birkaç küfür savurdu ve bağırarak konuştu.
"Nasıl olur lan böyle bir şey? Kapıda korumlar yok mu?!" Ben de aynı soruyu Mir'e sormak istemiştim. Tabii siz adamları batak oynamak için çağırınca böyle olmuş demek ki.

"Freya, abiciğim sen iyi misin? Karşılaştın mı o adamla?" Akıner okları bana yönelttiğinde profesyonel bir oyuncuya büründüm.

Şaşırmış gibi kafa salladım.
"Ben saat dörtte uyandım. O zamandan beri buradayım. Kimseyi görmedim." Berkin onaylayarak kafa salladı.

"Evet, Freya'yı görmüş olamaz. Umduğunu bulamamış piç kurusu!"

Sen öyle san.

Aslında buldu, dememek için büyük bir çaba sarfettim. Her an böyle bir salaklık yapabilirdim. Gergin olduğum zaman patavatsızca davranabiliyordum.

Mal mal etrafa baktığım için Mir'in odama girmiş olmasına çok şaşırmışım gibi duruyordum.

Sonunda aklımdaki o soruyu Akıner sordu:
"Peki sen nereden anladın bunu?"

Çağatay malı kendisini Sherlock Holmes sandığı için büyük bir heyecanla anlatmaya başladı:
"Freya'nın odasına gittim ama yatağında bulamadım. Ben de endişelendim ve odasına girdim. Yatağının üstünde frezya buketini gördüğümde dünkü çiçekler sandım ama onlar komidinin üstünde duruyordu. Çiçeğin içindeki nota baktığımda Mengü'ye ait olduğunu gördüm." dedi ve elindeki siyah zarfı Yalçın'a verdi.

Lan ben burada eşek başımıyım. Not bana gelmiş işte.

Yalçın eline alıp okuduğunda kaşları hızla çatıldı.
Keşke sesli okusan da biz de duysak!

"Okusana abi!" Ben bu Berkin'i çok sevdim ya. Tam benim kafam.

Yalçın önce bana baktı ve bu notu duymalı mıyım, diye tarttı. Sonunda karar vermiş olacak ki okumaya başladı:

Yeniden kavuşacağımız güne kadar beni unutmanı istemiyorum. En sevdiğin çiçeği her gördüğünde beni hatırlamanı istiyorum ve bunun için çabalayacağım.
Her gün beni bekle.

Mengü Mir Akal

Bu sefer etrafı sessizlik falan kaplamadı. Hep bir ağızdan ettikleri küfürler yüzümü buruşturmama sebep oldu.

Bu esnada yan sanayi Holmes ile göz göze geldik. Gözleri kısık bir şekilde beni inceliyordu ve bu beni oldukça rahatsız etti.

Bir insandan birkaç saniye içinde gıcık kapabilirdim. Bu işin kötü tarafı, gıcık kaptığım birini bir daha sevemezdim.

Yani geçmiş olsun Çağatay Tara.

"Tamam, yeter bu kadar. Bu işin icabına bakma zamanı geldi de geçiyor."

Berkin son an da saf değiştirerek içten içe delirmemi sağladı.

Odada bulunan herkes bu konuda hem fikirdi ve bu daha fazla sinirlenmeme sebep oluyordu.

"Saçmalamayın lütfen. Kendisi nasıl gelecek, tabii adamlarınız arasında köstebek yoksa?" Ortaya attığım fikir tamamen Mir'in götünü kurtarmak içindi. Aniden birbirlerine bakmaları, çabalarımın sonuçsuz kalmadığını gösterir nitelikteydi.

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin