13.BÖLÜM

843 40 0
                                    

Freya'dan

Alışkını olduğum hasta yatağında yorgun gözlerle abilerime bakıyordum.
Kendi aralarında konuşurlarken beni de konuşmaya dahil etmeyi amaçladıklarını biliyordum.Sonunda dayanamadım ve konuşmaya başladım.

"Ahi haklı, okul denilen yer bir çöplüktür. Kimse hür iradesiyle gitmez ayrıca isteklice gidenlere deli denir."

"İşte bu be. Okul tüm bunalımların anasıdır." Ahi konuya noktayı koymuştu.

"Sus lan sen." Evet. Ulaş abim yine bildiğimiz gibi...

"Tamam, ya yeter artık.Deja-vu olacak ama ne zaman çıkacağım?"

"Serumun biter bitmez çıkacağız." Yalçın'ın konuşmasıyla bakışlarım ona döndü.Çekingen bir şekilde kafa salladım ve gözlerimi kapattım.

"Uykum var." Dudaklarım istemsizce büzülürken mızmızlanmaya başlamıştım.

Dudaklarımı iki parmağının arasına alarak çekiştiren elbetteki Ulaş abimdi.

"Abisinin prensesi uyumalara doyamamış mı? Abisi bu bücürü ham yapmasın mı?"

"Yapmasın." Gittikçe huysuzlanmama kahkaha atarak karşılık verdi.

Sonunda gözlerimi açtığımda serum şişesinde gözlerimi gezdirdim.

"Bu bitmiş işte?" Daha ne bekliyoruz dercesine konuşmuştum.

"Ben hemşireyi çağırayım." Çağatay cevap beklemeden konuşup odadan ayrıldı.

Bir süre bekledikten sonra hemşireyle birlikte içeri girdi.

Hemşire kolumdaki serumu çıkardı ve geçmiş olsun dileyerek odadan ayrıldı.

Hava aydınlanmaya başlamıştı ve bu kılıkta dışarı çıkamayacağımı abilerim iyi bildiği için kıyafet getirmişlerdi.

Herkes odadan çıktıktan sonra üstümü değişmek için banyoya girdim.Mor sweatshirt ve siyah bir pantolon getirmişlerdi.Üstümü değiştirip kıyafetlerimi getirdikleri poşete, üstümden çıkardıklarımı koydum ve banyodan ayrıldım.

Kapının önünde hep beraber beni beklerlerken, koridora ölüm sessizliği hâkimdi.

Sessizliğe uyum sağladım ve harekete geçtiğimizde nereye gideceğimizden emin değildim.

Dışarıda biyolojik abilere ait olan arabayı gördüğümde Uygar abim bana döndü ve güven veren bir tebessüm bahşetti.

"Hadi bakalım prenses abilerinle git.Eve vardığın an da bizi aramayı unutma."

Olumlu anlamda kafa salladım ve Berkin'in elini belime koyup beni arabanın ön koltuğuna yönlendirmesine ayak uydurdum.

İki araba gidileceği için Berkin şoför koltuğuna geçti.Arka koltuğa da Çağatay yerleşti ve araba harekete geçti.

Camdan baktığım zaman Ahi ve abilerimin el salladığını gördüm ve gülerek bende salladım.

Hastaneden ayrıldığımızda beri Berkin tuhaf sorular soruyor ve benden cevap bekliyordu.

"Sence Bethoven 5.senfoni mi daha güzel yoksa 7.senfoni mi?"

"7. Daha güzel."

"Katılıyorum." Ben ne söylersem söyleyeyim Çağatay destek veriyor ve Berkin onu azarlıyordu.

"Lan kaç kere dinledin acaba?"

"Abi sen her gün dinliyor musun da sordun?"

"Herkes senin gibi eşek mi?"

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin