19.BÖLÜM

677 38 5
                                    

Freya'dan

Ortalık müthiş derecede gerginken, bir Fransız edâsıyla depoda bulunuyordum.

Abilerim Mir'i nereden tanıyordu?
Mir beni nereden tanıyordu?
Reha ne alaka buradaydı?

Kafamdaki onca cevapsız soruyla baş başa kalmıştım.
Sustu bu gece, karardı yine ay. Kaldı geriye cevapsız sorular...
Uyandığında onu ilk kim görecek?
Bıraktığım düşü kim büyütecek?

Teşekkürler maNga, teşekkürler. Şu durumda çok iyi geldin.

Ay sesli güldüm.
Ama kimse duymadı?
Sen... Sen nasıl bir insansın?
Ben senle aşka düştüm.
Parçalandım tane tane.

Şimdi de Kolera'ya teşekkürler. Fakat mevzu ciddi dostlar.

Nereden mi anladım? Kulağımı sıyıran kurşun sayesinde tabii. Yoksa anlar mıyım hiç?

Kim beni kurşunlamak istedi diye bakınırken herkesin Ahi'ye şokla baktığını gördüm.

Ananı-
Hissediyor musun?
Neyi?
İhanetin kavurucu sıcaklığını?
Lan abartma. Ahi kaç kere silah kullandı da hayatında?

Mir'in bağırmasıyla önümdeki tüm korumaların ve tabii Mir'in de silahı Ahi'ye çevrildi.

Hakketti.

"Sen kimsin de sevgilime ateş açabiliyorsun lan!" Sevgilisi değildim ama konumuz bu da değildi. Evet. Hangi hakla bana ateş açar?

Abilerim öfkeyle Ahi'ye bakarken Berkin'den isyan dolu bir konuşma yükseldi.

"Biliyordum ulan. Bunda bir pislik olduğunu biliyordum. Şimdi de kardeşimi öldürmeye çalışıyor. Sık şunun kafasına Mengü."

Abartma lan.

Mir bu konuşmayı ciddiye almış olacak ki, bir an bile tereddüt etmeden ateş etti.
Deponun son derece kalabalık olmasını ve kurşunun nereye geleceğini umursamadan hızla elini ittirdim.

Böyle bir hamle beklemediği için eli yana kaydı ve masanın üstünde duran kahve bardağını isabet aldı.

Ulan o kadar mutlu olmuştum ki... Ben bu mutluluğu kelimelerle ifade edemem.

Böylece kahve düşmanı olan tarafım öcünü almıştı.

Mir'in hem öfkeli hem de şaşkın bakışlarına mâruz kalmak bir hâyli can sıkıyordu.

"O sana ateş açtı. Sen hâlâ onu mu koruyorsun sevgilim?"

Gözlerim, hırsla işaret ettiği Ahi'ye kaydı. Elindeki silah yere düşmüş, gözleri korkuyla açılmış; kafası eğik bir hâlde ellerine bakıyordu. Sanki tetiği çeken parmağını kırmak istiyormuş gibi...
Parmaklarımı kırmak istiyorum bu neyin öfkesi.
Kes lan!
Rota'ya teşekkürler. Solistimiz bugün son derece kaba.

"Hayır, hayır, hayır." Ahi'nin kendi kendine sayıklamasıyla hızla ona döndüm. Transa girmiş gibi davranırken korkuyla ona doğru koştum. Mir elimden tutmak için geç kalmıştı.

"Freya!" Depoda gür sesi yankılanırken aldırış etmedim. Ahi hâlâ sayıklarken elini yanındaki duvara geçirdi. Eş zamanlı olarak elinden tuttum. Duvara nasıl bir şiddetle vurduysa elinin kenarının soyulduğunu gördüm.

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin