37.BÖLÜM

375 21 4
                                    

Elimdeki oyuncak papağanımı çalıştırdığımda en son küçükken duyduğum sesini tekrardan duymak gülmeme sebep olmuştu. Çok tuhaf bir oyuncaktı ama bundan başka oynadağım oyuncak olmadığı için bendeki yeri hep ayrı kalacaktı.

Papağanım bozulduğunda abilerim evi oyuncakla doldurmuştu ama hiçbiri ile oynamak istememiştim.

Papağanımı kenara bıraktım ve komidinin üstündeki diğer paketlere göz attım. Hepsi siyah bir hediye kutusunda olduğu için, içinde ne olduğunu tahmin edemiyordum.

Rastgele birini alıp açtığımda içi çikolata dolu olan kutu gözlerimi parlattı. Bu dünyayı çikolata yaşanılır kılıyordu.

Daha dikkatli baktığımda harflerle; Benim tatlım sensin ama senin tatlın bu kutuda.
yazıyordu. Çikolatanın güzelliğine ayrı, Mir'in inceliğine ayrı düşmüştüm. Yarısı beyaz, yarısı sütlü çikolataydı. Hızla ağzıma attığım çikolata mutluluktan bayılmama yeterdi. 

İçinde frambuaz parçacıkları olan çikolatayı tattığım zaman, yıllarca çikolata yerine başka bir şey yediğimi düşündüm.

Bir süre çikolata ile aşk yaşadım ve son kalan kutuyu elime aldım. Paketi açıp baktığımda lavinia çiçeği şeklinde muhteşem bir yüzük duruyordu.*

Hep bu yüzüğü istemiştim ama evlilik teklifimi alırken müstakbel kocamdan bu yüzüğü bekliyordum.

Heyecanla yüzüğü parmağıma geçirdim. Kutunun içine baktığımda tekrar bir not ile karşılaştım.

Hayallerini herkesle paylaşmamalısın küçük kız. Bu hayallerin tek sahibi ve tek mümkün kılanı ben olmalıyım.
Parmağına çok yakışacak.

Ahi ile şakalaşırken bu yüzüğü sadece kocam alırsa takarım, demiştim ama bu olayın üstünden üç yıl geçmişti. Ben bile hatırlamakta zorlanırken Mir'in bu kadar şey bilmesi korkunç bir hâl almaya başlamıştı.

Ben şimdi bu yüzüğü taktım ama Ahi görürse kesin olarak süphelenirdi. Yarın çıkartırım diye düşünürek odamı toparladım. Elimdeki çikolata kutusunu kucağıma koydum ve 3096 Gün filmini izlemeye başladım.

Adam pedofili piçin tekiydi ama ciddi anlamda pedofiliydi. Küçük bir kızı kaçırıyordu ve yıllarca evinin altındaki gizli bölmede yaşamaya mahkûm ediyordu.

Her izlediğimde tüylerim diken diken oluyordu. Ama harika bir filmdi.

Çikolata yemeyi sonunda bırakabildiğimde kutuyu yatağımın altına koydum.

Uzun zamandır anksiyete krizi geçirmiyordum ve bu mucize gibi bir şeydi. Ama bu sigara içmeme engel değildi. Yatağımdan kalktım ve çekmeceden paketimi çıkardım. Balkondaki salıncağa oturarak sigaramı yaktım. Yalnız kalmayalı uzun zaman olmuştu sanırım.

Yarın ne yapacağımı düşünürken hiç okula gitmek istemiyordum. Bana bulaşan birileri olmasada yine de toplu ortamlardan hoşlanmıyordum.

Ahi bir saniye bile yanımdan ayrılmıyordu. Zaten sıra arkadaşım da oydu. Bir de okulumuzun sahibinin oğulları vardı. Onlar da sürekli yanımdaydı ve neredeyse arkadaş olmuştuk. Onlar beni sık sık arasalarda ben geri dönemiyordum. Sonuçta Ahi'nin arkadaşlarıydı. Yani, onlar beni de arkadaşı olarak görüyordu ama ben Ahi olmadan konuşmakta güçlük çekiyordum.

İkisi de son derece iyi insanlardı ama ikiz olmalarına rağmen birbirlerine hiç benzemiyorlardı. En azından karakter olarak. Afşin, ismi gibi olgun bir kişiliğe sahipti. Siyah saçlı, beyaz tenli, siyah gözleri ile son derece yakışıklı ve ciddi bir yapıya sahipti.

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin