11.BÖLÜM

885 39 5
                                    

Elimdeki dondurmayı yalarken ışıl ışıl parlayan lunaparka baktım.

Evde boş boş oturacağımızı sanarken, Uygar abimin havanın kararmasını beklediğini bilmiyordum.

Evden bir heyecanla hepimizi çıkartmış ve kendinden beklenmedik bir süpriz yapmıştı.

Ahi elimi tutarken kaybolmamı engellemek ister gibi bir hâli vardı.
Neden acaba?
Tamam.İtiraf ediyorum,daha önce kaybolmuşluğum oldu.Ama bu demek değil ki yine kaybolacağım.

Ahi ve abilerim kamikazeye binmek için tutturunca ben tek başıma korku trenine binmiştim.
Bindim binmesine de çıktığımda onları bıraktığım yerde bulamadım.

Üstümdeki tulumun cebi olmadığı için telefonumu Ahi'nin cebine sıkıştırmıştım ve tüm lunaparkı arayarak Abilerimi bulmaya çalıştım.
En son bir anons sesinde kendi adımı duyduğumda,abilerimin küçük bir kız çocuğunu ararcasına beni aradıklarını anlamıştım.

Abilerim benden daha heyecanlı görünürken önden önden ilerliyorlardı.

Ahi ve ben yavaş yavaş yürüyor ve dondurmanın tadını çıkarıyorduk.Ben çikolatalı,Ahi fıstıklı almıştı ama ben daha çok fıstıklı yemiştim.Çünkü Ahi ikide bir dondurmasından bana da veriyor benim dondurmamı da kendisi yiyordu.

Dondurmama kafasını uzattığında eli omzumun üzerinden bana kendi dondurmasını uzatıyordu.

Hayır tabiki,iğrenmiyordum.Hatta kendi abilerimle dondurmamı paylaşmaz, Ahimle paylaşırdım.Küçüklükten kalan bir alışkanlık daha...

Ahi geri çekildiğinde dondurmasını dudağıma sürttü ve yemem için tatlı bir zorluk çıkardı.

Dondurmadan bir ısırık aldım ve geri çekildim.Gülümsedi ve burnumun ucuna öpücük bıraktı.

Tekrar elimi tuttu ve herkesin bana baktığını düşündüğü için çevremizdekilere ters bakışlar attı.

Gülüp yanağına bir öpücük bıraktım ve anında sakinleşti.

Ulaş abim sağına soluna bakıp bizi göremeyince asık bir suratla arkasını döndü.
"Çifte kumrular gibi dolaşmayın ya.Allah'ım gözlerimin arkasında birbirlerini seviyorlar."

Uygar abimin ensesine vurmasıyla kendine geldi.
"Önüne bak lan,yengeç gibi yürüme!"
gülerek Ulaş abime dil çıkardım.Karşılık olarak o da bana dil çıkardı ve önüne döndü.Söylenmeyi de ihmâl etmedi tabii(!)
"Şimdi gondola tek binersin,çünkü binebileceğin bir abin yok!"
Gondola hep Ulaş abimle binerim çünkü Ahi ne zaman binse kusuyor ve Uygar abiminde resmen gondol fobisi var.

O kadar alete binip sadece gondola binmiyorlar ve ben bunu sorgulamayı bırakalı çok oldu.

"Ya abilerin bir tanesi bana kıyar mı hiç?"Nazlı nazlı konuştum.

"Kıyamaz tabii."diyerek hızla arkasını döndü ve beni kucakladığı gibi gondolun önüne getirdi.

Kahkahalarım arasında abime zorla tutundum ve beni yere indirmesini bekledim.

Birlikte gondolun en ucuna binerken Ahi ve Uygar abim bizi gondolun önünde bekliyordu.

Alet hareket etmeye başladığında etrafa gülücük saçıyordum.
Adrenalin her zaman en sevdiğim şey olmuştur ve şimdi de bu mutluluğu üstümde taşıyordum.

Ulaş abim elimi tutarken uyarılarını ihmâl etmiyordu.
"Bak sen zayıfsın havaya uçarsın,valla yakalayamam.Hiç benden medet umma!"

"Abi her seferinde niye aynı konuşmayı yapıyorsun?"

Freya Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin