ELIYS (+18)

Güç Oyunları

Zaman hızla akıp giderken maalesef Kral Alagos için pek de verimli yıllar olmamıştı. Aradan geçen beş yıl ondan pek çok şey götürmüştü. Geçirdiği ağır hastalık yüzünden uzun süre yatağa bağlı kalması nedeniyle birçok şey değişmişti. Ciddi bir çöküş içine girmiş, eski gücü ve iktidarı fazlasıyla zayıflamıştı. Girilen tüm savaşlar büyük mağlubiyetlerle sonuçlanmış onu yerle bir etmişti. Topraklarının neredeyse dörtte üçünü kaybetmiş ve ne yazık ki kendi halkını dahi doyuramıyacak hale gelmişti. Ülke yokluk ve sefalete mahküm kalmışken, halkı ise bunun nedenini Kral Alagos'un basiretsizliğine bağlıyordu. Her yerde baş gösteren isyanlar kralı daha da çıkmaza sürüklüyor, tam bir kaos ortamı yaşanıyordu. Düşmanları sadece dışarıda değildi maalesef. Sarayda hatta yanıbaşında duran iki yüzlü dostlarıda bu yenilgilerden büyük servetler elde ediyordular. Düşmanlarla işbirliği yapan birçok senatörler verdikleri gizli bilgiler için mal varlıklarını büyüterek zenginliklerine zenginlik katmıştılar. Evet Alagos'un krallığı hızla çöküyor ve herkes bundan payına düşeni almak için birbiriyle yarışıyordular. Yaşadığı ihanetler ve hainlikler Kral Alagos'u bitirme noktasına çoktan getirmişti.

Yenilmez, güçlü orduları dağılarak yerini zayıf tecrübesiz askerlere bırakmıştı. Alagos tüm bunların nedeni olarak Tanrıların onu lanetlediği düşüncesi olarak Ediyorin'i sorumlu tutuyor, tüm bu olayların Tanrıların ondan vazgeçtiğini sanarak saçma bir saplantıya düşmüştü.
Ülke toprakları hızla küçülmüş, hatta düşmanlarına vergi ödeyecek noktaya dahi gelmiş olması psikolojik olarak çökmüş, ruh halini iyiden iyiye bozmuştu. Koskoca Alagos, artık düşmanları için küçücük bir detay ve geride kalmış bir efsaneydi.

Bir zamanlar hükümdarlığı altında olan birçok bölge elinden alınmıştı. Onun bu zayıflığını fırsat bilen birçok krallık çeşitli tenkit ve tehditlerle onu bir şekilde savaşa zorluyordular. Peluni ülkesinin kralı olan Timiyano'da onlardan biriydi.
Birgün Timiyano, Alagos'u sözde ziyarete gelmiş bahanesiyle ona sunacağı anlaşma ile aslında kendisine gözdağı vermek için Artonya krallığına gelerek kendisiyle görüşmek istediğini belirtir.

Kral Alagos onun aslında buraya ne amaçla geldiğini gayet iyi biliyordu. Yine de onun için bir ziyafet hazırlatarak misafirperverliğini göstermek istemişti. Büyük masada karşılıklı oturmuş konuşuyordular. Herşey yolunda giderken Timiyano önünde duran şarap kadehini aldı. Gülümseyerek tek seferde koca kadehi kafasına dikti ve ardından ayağı kalkıp lakayt bir halde dolaşarak:

"Alagos, artık bazı şeylerin değiştiğinin sende farkındasın sanırım. Seninle çok açık ve net konuşacağım. Buraya seninle bir anlaşma yapmak için geldim. İnan bana bu senin ve halkının yararına olacaktır. Şayet bana vergi ödersen sana ve halkına dokunmayacağıma dair söz veriyorum"

Alagos onun bu cürreti karşısında şaşkındı.

"Sen ne söylediğinin farkında mısın?"

Kral Timiyano küçük küçük turlarken daha da ileri giderek:

" Alagos gerçekleri görmelisin. Sen artık bir kral bile sayılmazsın. Tüm topraklarını neredeyse kaybettin. Hala gereksiz bir onur peşindesin. Akıllıca davran ve elinde kalanlarla yetin, aksi halde herşeyini alırım. Ne savaşacak gücün ne de askerin var. Bitti, bunu kabul et artık. Eskiden benden aldığın ne varsa geri alacağım senden"

Alagos yılgın bir halde:

"Senden aldığım herşeyi kazanarak ve onurlu bir şekilde aldım. Oysa ki sen, aşağılık bir fırsatçısın! Etrafımda dolanan çakallar sürüsüne boyun eğeceğimmi sanıyorsun!?"

Timiyano kahkaha atarak:

"Sen öldün Alagos ama farkında değilsin. İstersem şuan bile seni ve ülkeni yerle bir ederim. Seçme şansın yok. Sana seçenek sunmuyorum buna mecbursun anladın mı!?"