Elıys tüm krallıklara karşı meydan okumuş ve bunu da gözlerinin önünde cesaretle dile getirmişti. Herkes artık onun adını biliyor ve bu da onu efsaneleştirmeye yetiyordu. O ise gururluydu çünkü babası adına yapılan kötü ithamlara karşı bu gerçek bir eylemdi.
Alagos kazanan kişinin kızı olduğunu öğrendiğinde yanaklarında bir ıslaklık hisseti. Parmağını yanağına değdirdiğinde ise bu ıslaklığın sebebinin gözyaşları olduğunu anlamıştı. Bu onun ilk gözyaşları ve hayatında ilkkez korktuğunun derin ispatıydı.Bu yinede, babası Alagos'u sakinleştirmeyecek Elıys'a olan öfkesini dindirmeyecekti. Evet Elıys artık bir kahramandı ama o hala babasının on sekiz yaşındaki küçük kızıydı. Bir prensesin arena meydanlarında bu vahşi adamlarla dövüşüyor olması onun imajını sarsmış ve onu küçük düşürmüştü. Alagos hiçbir şekilde Elıys'ı affetmeyecek, onu kandırmasını bir türlü kabullenmeyecekti...
Timiyano ise öfkeden delirmiş halde, etrafında bulunan herkese bağırıp duruyordu.
"O kahrolasıca Yusef'in ölüsünü aslanlara yedireceğim!"
Diye delirmişcesine haykırıyordu.
Elbette bu yarışı izlemek adına orada bir prens daha bulunuyordu ki O da doğu da yer alan Ahdtema ülkesinin Kralı olan Halesi'nin oğlu olan prens Amaryan'dı.Arenanın orta yerinde cesurca herkese meydan okuyan bu genç prenses, onun dikkatini fazlasıyla çekmiş ve gözlerini bir türlü ondan ayıramıyordu. Bu denli bir güzelliğe ve cesarete sahip kaç kadın daha olabilirdiki dünya yüzeyinde? Sessizce olduğu yerden uzun uzun izledi onu. Elıys'ın bakışı, duruşu, asaleti resmen onu büyülemişti. Amaryan henüz otuzlu yaşlarda mert bir prensdi. Adil ve ahlaklı oluşuyla bilinirdi. Prens Amaryan, Apsiyan valisinin kızı olan prenses freya ile nişanlıydı ve kısa bir süre sonra büyük bir tören ile evlenecekti. Politik nedenlerden dolayı Freyami ile babasının baskısı yüzünden evlenmek zorundaydı...
***
Elıys ise babasının yanına gitmek istiyor, fakat buna bir türlü cesaret edemiyordu.
Yine de tüm cesaretini toplayarak babasının yanına gitmek için çadıra doğru ilerlemiştiki babasının orada olmadığını gördü. Çünkü yarış biter bitmez Kral Alagos atına binerek oradan ayrılmıştı. Eboyani, Elıys için üzgün olsada onunda başı fazlasıyla beladaydı. Alagos tarafından bunun geri dönüşü elbette olacaktı kendilerine. Elıys sevinçini dahi yaşayamamış, babasının ona olan öfkesinden dolayı üzgün ve endişeliydi.
Eboyan ise kralın emriyle Elıys'ın yanında kalmış, ona gözkulak olması istenmişti. Bu yarış adına orada bulunan herkes hala Elıys'ın muhteşem başarısını konuşuyor ona olan hayranlıklarını birbirileriyle paylaşıyordu.Elıys babasının çadırında General Eboyan ile konuştuğu sırada, bir muhafız içeri girerek Prens Amaryan'nın kendisini görmek istediğini dile getirdi. Elıys, Eboyan'a baktı ve ardından:
"Peki"
Biraz sonra Prens iki muhafızıyla büyük çadıra girerek karşısında duran güzel kıza bakıp başını mağrurca eğdi. Elıys onu masasına davet ederek misafirperverliğini göstererek:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELIYS (+18)
Mystery / ThrillerAsırların içerisinde daha kaç kez öldürecekti kendisini? Kaç yüzyıl daha acı çekecekti? Bir yandan ölesiye nefret ettiği, öte yandan da, yüzyıllarca ondan başkasını sevemeyeceği tek adam uğruna... İmrenerek baktığı tüm o görkemli hayatın, aslında t...