• SESSİZ ÂŞIKLAR •
Mahi Nehar
BÖLÜM 46: GERÇEKLİĞE HOŞ GELDİN ACISI/FİNAL [2]
Benim, adım Asi... Bu dünyaya gözlerimi açtığımda ne annesi ne de babası olan bir kız çocuğuydum. Yetim olduğum kadar aynı zamanda öksüz bir kızdım. Aile kavramına uzak, dostta ırak, arkadaşlığa ise kimsesiz... Asıl ailemin başına ne geldi? Ne geçti? İnanın ben de hiç bilmiyorum... Dedim ya, ben yetimhanede büyümüş olan evsiz, yurtsuz, kimsesiz bir kızdım... Benim hiç üzüldüğümde sarılanım olmadı. Ağladığımda gözyaşımı silenim olmadı. Mutlu olduğumda sevincime ortak olanım çıkmadı. Şu hâlimle ne kadar mutlu olabilmişsem artık...
Gecelerce ağladığım zamanlarım oldu. Soğuk duvarların üzerime üzerime geldiğinde baba diye ağladığım zamanlarım. Ateşler içinde yandığımda anne diye sayıklayan bana, sevgi nedir diye söz etmeyin bile... Bedenim küçük olsa da yüreğim tarih yazacak kadar büyüktür benim. Dokunursanız yanar, dinlerseniz ağlarsınız. Sığınacak bir liman, derdimi açacak bir ailem yokken omuzlamıştım canhıraş yakarışlarımı. Düştüğüm yerden defalarca kez bir başıma kalarak ayağa kalktım. Kaderin oyununda savrulan bir yaprak gibi oradan oraya öylece esip durdum. Yine ve yeniden umuduma tutunarak körpe bir şekilde yaşamıştım ben bu hayatı. Sonra bütün dünyamı alt üst eden, yüreğimi şiraze bir şekilde yakan adamla tanışmıştım. Ömer'imle... Daha doğrusu, Ömer Behramoğlu'yla!
•*•*•*•*•
05/09/2017
ANKARA
Yine yağmurlu ve puslu bir akşamüstüydü Ankara'da. Genç kız elinde sıkı bir şekilde tuttuğu kitaplarıyla yağan yağmurdan korunmak için başını kapatarak çabucak koşmaya başlamıştı. İyice ıssızlaşan ve artık hiç kimsenin bulunmadığı yoldan seri adımlarla geçmeye çalıştığında kulaklarına dolan ani bir inleme sesiyle olduğu yerde irkilmişti. Durduğu an kaşlarını hafiften çatmış, etrafına doğru dikkatle bakmıştı. Tedirginlik vücuduna iyice hâkim olduğunda etrafına panik olmuş bir şekilde bakıp, çevresini kısık gözleriyle kontrol etmişti. Baktığı yerde kimseyi görememiş ve gelen sesin kesilmesiyle birlikte yoluna devam etmek üzere, yağmurun umarsızca ıslattığı zemine doğru adım atmıştı. Yürümeye kaldığı yerden devam ettiğinde aniden çıkan sesi bir kez daha duymuştu. Hemen ardında duyulan inleme sesini, daha net bir şekilde fark ettiğinde sesin yükseldiği yere doğru, korku bedenini yavaşça hâkim olurken ilerlemişti. Az ötede işte tam da çalılıkların arasında yerde yatan, yüzü gözü kan revan içerisinde kalmış bir adama rastlamıştı genç kız.
Ürkerek bulunduğu yerden geriye doğru bir adım atmış, derhal burayı terk edip kaçmak istemişti. Ne olduğunu bilmiyor, korkuyla onun da başına bir şey gelir düşüncesiyle derhal buradan uzaklaşmak istemişti bir hayli tedirgin olan genç kız. Hiçbir şey düşünmeden ardına doğru hızlıca döndüğünde vicdanı aklına galip gelmiş, orada bilinçsiz bir şekilde öylece yatan genç adamı bırakamayacağını söylemişti, merhameti de yüreğine. Geriye doğru dönmüş, etrafına yardım aramak umuduyla baktığında kimseyi görememişti. Yağmur, olduğu gibi hızla yağmaya devam ettiğinde bir kavşaktan diğer kavşağa giden arabalardan başka hiçbir şey yoktu etrafta. Hırpalandığı her halinde belli olan adamın yanına doğru iyice yaklaştığında yüzü gözü kan revan içinde kalan gencin koluna korkuyla dokunmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÂŞIKLAR [TAMAMLANDI]
Spiritual#Romans🥇 #Gençromantik🥇 Bu şehir; bizim sessiz haykırışımıza şahit. Sevdalılar Kervan'ının en talihsiz sevdalılarıyız. Sevip kavuşamayan sessiz âşıklarıyız. Kimi severken yaşlanır, kimi özlerken... Biz hem sevip hem de özlerken yaşlandık. Söz yüre...