• SESSİZ ÂŞIKLAR •
Mahi Nehar
BÖLÜM 19: MAHKÛM DUYGULAROnca kalabalığın içinde geçerli olan tek söz, pusla mahkûm edilmiş duyguların sesine aitti. Acının gölgesine derinlemesine sirayet etmiş tanık yürekler, haklı serzenişi hazmetmeye çalışıyordu. Saatler durmuştu. Dakikalar ve beraberindeki milisaniyeler. Üç gencin dünyası bir dakikaya bile direnemeden yerinde öylece durmuştu. Bu bir pes ediş değil, kurban edilmiş duyguların cehenneme dönüşerek, sönmeden akkor olmasıydı. Har giderek artış gösterirken, alüvyon dalgalar alın yazılarında parmak yaktıracak izini perçinliyordu kadere.
Savunma duvarını aşan sükût, içinde tuttuğu nidasını çizgili yollara nakşetmeden parçalayarak kazımıştı. Hafiften çiselemeye başlayan yağmur damlaları, kanları donmanın eşiğine gelen üç genç kızın, üç masum yüreğin tenine dokunarak teğet geçmesi gerekirken, yara bere içinde kalmalarını sağlayarak kamçılamaya, kaldığı yerden devam ediyordu. Adaleti sağlayamayan yasa dışı yollar, ayrılmıştı ateş almış düzlükten.
Şüphesiz ki bu dev dalgalar, yakıcı acıyı söndüremeyecek kadar çaresizdi artık. Etinden bir parça olan yara, büyüdükçe büyümüştü muhitinde. İltihap almış kanserli hücreleri, dört bir yanına sıçramıştı Melis'in. Nefes almakta oldukça zorlanmış, bir katilin kızı olduğu gerçeğiyle kendinden nefret etmişti. Öfke, birçok şeyi besler denir; ama onun öfkesi, sadece olmayan mutluluğunu, huzurunu sömürüp durmuştu. Asi ve Hümeyra duydukları şeyle, sarsılarak oldukları yere çakılmışlardı. İki masum yüreği hızla yıkıp geçmişti gerçekler, tozlu zemini zelzeleye tabii tuttuğunda.
Melis, apansız titreyen dudaklarını sonunda aralayıp, "Ben, bunca zamandan sonra bile düşe kalka benliğimden firar eden huzurumu arayıp durdum. Hayallerimi ve o masum yaşantımı defnedeli çok olmadı. Bunca duyguyu hiç düşünmeden soğuk toprakla buluşturmam, hükümsüz yanımı çıkmazlarımla aldatmam, kaçınılmaz bir sona davetiye olmuştu benim için." dediğinde iki dostunun üzerinde gezdirmekte çekindiği bakışlarını cesur bir hareketle yeniden meydana sermişti. "Hâlâ katilimin bıraktığı boş kovanları topluyorum ben!" dedi kısık çıkan sesi titrediğinde.
Olduğu yerden izlemeye devam eden Hümeyra ve Asi çakıldıkları yere put gibi dikilmişlerdi. Melis'in ağzından dökülen her bir kelime için savaş meydanında kurşun yemeye hazırlardı, oysa...
"Yedi yıl oldu. Koca yedi yıl geçti ömrümden. O kara geceden bana kalan soğuk bir acıyla yaşayıp durdum bunca zaman. Her an içimi parçalamaya yetecek olan derin bir kederle geçirdim günlerimi. Ben her şey ile olduğu gibi baş etmeye çalıştım. Olmadı, yapamadım. Gücüm hiçbir şekilde bunları yapmaya yetmedi. Her gece avazım çıktığı kadar sessiz çığlıklarımla boğuştum." dedi, omuzları sarsılırken hıçkıran Melis. İki dostuna ara sıra da olsa bakmaya utanırken yeniden aralamıştı gözyaşlarının ıslattığı dudaklarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SESSİZ ÂŞIKLAR [TAMAMLANDI]
Spiritual#Romans🥇 #Gençromantik🥇 Bu şehir; bizim sessiz haykırışımıza şahit. Sevdalılar Kervan'ının en talihsiz sevdalılarıyız. Sevip kavuşamayan sessiz âşıklarıyız. Kimi severken yaşlanır, kimi özlerken... Biz hem sevip hem de özlerken yaşlandık. Söz yüre...