17. Bölüm

60 5 0
                                    

• SESSİZ ÂŞIKLAR •
                       Mahi Nehar
                      

            • SESSİZ ÂŞIKLAR •                        Mahi Nehar                      

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




BÖLÜM 17: ALDANMA HİSSİ


ASİ...

Kahır yüklü bulutlar, matemimin koruma kalkanına sirayet etmeden hemen önce, mutluluğum tarafından yakalanıp idam ediliyordu sanki. İçimdeki kelebek kanat çırpıp uçuşa geçmek için çırpınırken, bedenimin de soyut bir şekilde havalandığını anımsayabiliyordum. Sanki ufkun en ücra köşelerinde, ezber bozan esaretimle bütün renklere boyanarak geziyordum.

Yaşadığım şeyin sarsıcı vahametiyle büyük bir boşluğa düşmüş olsam da o delici boşluktan çıkmak için güçlükle çaba sarf etmeye çalışıyordum. O çektikçe zifiri derinliğine, ben de oluk oluk akan gözyaşlarımın acımtırak tadına vararak pes etmemeyi öğreniyordum. Herkesin bir pes edişi, düşüşü ve bir bitişi vardır. Ve herkes o tuhaf boşluğa esirdir. Kıdemleştirilmiş bekçiler tarafından acı bir şekilde hüznün girdabına itilsem de o emsalsiz, dipsiz boşluğa, tırnaklarımı mıhlayarak tırmanma dürtümden asla feragat etmiyordum. Başaramayacağımı her düşündüğümde önce yenilgiye uğramış, ardından yapamayacağımı hissettiğimde ise kendime, daha sonra da bütün sevdiklerime ihanet etme korkusu yaşamıştım.

Boşluğa savrulmuş titreyen bir yaprak olarak kabul görmemem gerekirdi. Sarsıcı izafi yanımı damgalayarak, artık buna bir son vermem lazımdı. Öyle boylu boyunca yaslanıp, baştan aşağı ben pes ediyorum artık demek, benim lügatimde yer almamalıydı. Buna izin vermemeliydim. Ne kaybetmeye ne de bu uğurda sevdiklerimi harcatmaya müsaade edemezdim. Her şeyden önce güçlü olmak zorundaydım; ancak güçlü ve sarsılmayan dik bir kaya gibi olursam, sanrılı yanlarımı yığılmadan onarabilirdim böylelikle. 'Kaderin oyunu.' cümlesini klişe bir şekilde ortaya çıkarmadan, üzerime bahis açılan kirli oyunda en büyük başrol oyuncu olarak yerimi almalıydım. Bakalım hayat bana nasıl bir oyun oynayacaktı? Ve ben bu oyunun neresinde rolümü üstlenecektim? Ama şunu söylemek gerekirse; o çok methedilen, şaha giden bir piyon değildim, olmayacaktım da...

•*•*•*•*•

Bizim çarşının orada, sıradan bir esnaf lokantasına giderek masadaki yerimizi almıştık sonunda. Bir müddet sonra garson gelmiş, bizden siparişlerimizi almış ve gözden kaybolmuştu. O kadar acıkmıştım ki, dikkatimi dağıtmak için camdan dışarı bakıyor, sabırsızca tek ayağını strese girmiş gibi sektiren Hümeyra'ya da arada bakıp duruyorum. Sanırım yemekler gelene kadar sevgili arkadaşımı konuşturmayı denesem, ikimiz içinde iyi olacaktı.

Hümeyra'yı gülümseyerek izlediğim sıra, "Betin benzin iyice atmış, ne vardı o kadar peşimden koşturacak?" diye sormuştum, boş mideme önce masanın üzerinde duran suyumdan bir yudum alıp gönderirken.

"Nedenini bildiğin şeyleri ısrarla sormaktan keyif alıyorsun resmen Asi. O yüzden bunu iyi bildiğimden dolayı susmayı tercih edeceğim şimdilik." diyerek cevap vermişti Hümeyra, zerre beni takmazken.

SESSİZ ÂŞIKLAR [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin