Merhabalar, azıcık araya giriyorum ve sizlerden oy vermenizi rica ediyorum🤭 Umarım yeni bölümü beğenirsiniz, olaylar iyice karışıyor gibi... İyi okumalar~
*
Yavaşça aralanan kapı ardından Beril'i gördüklerinde ne Arık ne de Sıla şaşırmıştı bu duruma. Başka kim olabilirdi ki zaten?
Sıla; elleri kapı koluna sıkıcı tutunmuş, bir şey demek istiyor gibi onlara bakan kızı görünce beyninde şimşekler çakmaya başladı.
Arık ile yaşamaya başladıkları ateşli zamandan beri tamamen aklından çıkmıştı Beril'in onu öptüğü. Karşılık vermiş miydi? Hatırlamıyordu.
Yüzüne dolan sıcaklıkla kalbinin çarpmaya başladığını hissetti, vücuduna ne oluyor emin değildi ama o an utanınca kızaran bir insan olmadığı konusunda bir kez daha Tanrı'ya şükürlerini sundu.
"Beril..." Arık, sakinleşmek adına aldığı derin nefesi yavaşta havaya geri bırakırken konuşmayı başlattı. "Ne istiyorsun yine? Bu saatte bir de? Uykun yok muydu senin?"
"Vardı aslında..." diye cevapladı odaya girip kapıyı arkasından kapatırken Beril. Ellerini arkasına alıp kapıya yaslandı, gözleri battaniye altında çıplak oldukları bariz olan çiftte geziniyordu. Bakışlarını bir süre Sıla'ya sabitledi, ikisi de bu bakışmadan ne çıkarması gerektiklerini bilemedi. Beril, derin bir nefes alıp Arık'a döndü ve:
"İşemek için kalktığımda Sıla'nın seksi inlemeleri biraz uykumu kaçırdı açıkçası..." dedi, cümlesinin sonuna doğru dudaklarına büyük bir sırıtış yerleşmişti.
Duyduğu şeyle şaşkınlıkla gözleri büyüdü Sıla'nın. Dışarı taşacak kadar ses çıkardığını düşünmemişti. Zaten o kafada bunu fark edecek halde de değildi. Özellikle de Arık ona o şekilde dokunuyorken... Bu kesinlikle mümkün değildi.
"Sen..." Arık, yatakta doğrularak üst bedenini gözler önüne serdi. Battaniye, kasıklarına kadar inmişti ve ortaya çıkan görüntüden iki kız da şikayetçi değildi. "Bizi mi dinledin gerçekten? Sapık mısın kızım?" diye sordu, sesinde hafif bir kızgın ifade olsa da pek de umrunda değil gibi duruyordu.
"Belki, biraz..." Yatağa doğru yavaş adımlarla ilerledi, her an azar yiyecek gibi hissettiği için temkinli yaklaşıyordu. "En azından bitirmenizi bekledim buraya gelmeden, bu yüzden bence bi teşekkürü hak ediyorum." Kıkırdadı, yatağın ucuna oturdu.
"Uzatma, neden geldin?"
"Şey..." Boğazını temizledi. "Biraz rahatsız oldum da."
"Neden?" diye sordu kısaca Arık. Şu an Sıla'yı kolları arasına alıp saçlarını severek uyutması gerekiyorken yine bu aptal kızın sorunlarıyla uğraşacak olmak onu deli ediyordu.
"Volkan, bana dokunmaya çalıştı. Ben bunu istemiyordum ki. Yani aslında-"
"Ne?" diye sorarak atladı konuya Sıla, bu sefer de o doğrulmuştu yatakta. Tabii ki de Arık gibi rahat olamadı, battaniyeyi eliyle tutarak göğüslerinin açılmasını engelledi.
Arık, Sıla'nın bu ani çıkışına şaşırmıştı. Ona kısa bir bakış atıp Beril'e döndü ve konuşmaya devam etmesini söyler gibi baktı ona.
"Ya geldi peşimden odaya işte..." Saçlarını geriye doğru tarayıp yüzünü biraz daha ortaya çıkarırken konuşmaya başladı Beril.
"Beril, sana istemediğin bir şey yaptı mı?" diye sordu Sıla. Sesi titremişti.
Beril, kaşlarını kaldırarak karşısında soran gözlerle ona bakan kıza döndü. Bu konuya bu kadar önem vermesini ilginç bulmuştu. Kendisinden nefret ettiği bariz ortadaydı, bir de onu öpmüş olması etkeni vardı tabii... Yine de bu konuya karşı en az kendisi kadar rahatsız olmuş olması tuhafına gitse de mutlu da olmuştu bir yandan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUYTU (+18)
Teen FictionBu hikaye, bir şizofrenin bir sanrıyla yaşadığı bir aşk hikayesine benzer; gerçektir her şey onun için ama yalandan ibarettir bir o kadar da. Bir şeyin doğruluğundan da yanlışlığından da eminsindir ama yine de sorgularsın ya bazen hani... Böyle bir...