10

2.6K 309 589
                                    

bölümün ilerleyen kısımlarında sadece diyalog olarak geçen bir sahne var. baska hicbir sey katmayınca daha etkili olacağını, o burukluğu daha iyi yansıtacağını  hissettim ve öyle yazdım. anlamadığınız bir sey olursa sorabilirsiniz <3

VE

haklı cıktınız mutlu musunuz 😔

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

haklı cıktınız mutlu musunuz 😔

---

''Doktorunuzla konuştum. İyice dinlenmeniz için geceyi burada geçirmeniz daha iyi olurmuş. Birkaç vitamin takviyesi yapacaklarmış.''

Hyunjin ve Felix oldukça yorgun göründüğü için vicdan azabıyla mırıldandım. ''Tamam hyung. Siz de  gidin artık. Teşekkür ederiz her şey için.'' Jisung acilde olduğundan onun adına da konuşmam gerekiyordu, maalesef. ''Olmaz, buradayız.'' diye atladı Hyunjin hemen. ''Yalnız kalırsanız Jisung çiğ çiğ yer seni.''

Felix'in sert bakışlarına maruz kaldığında söylenmeye başladı. ''Ne var ya? Kavga çıkarmadım ki, Jisung burada bile değil!'' Felix ''Olsun,'' dedi sakince. ''Bana söz verdin, unutma.'' Şu konuyu bir an önce öğrenmek istiyordum ama şu an çok da sırası değildi. ''Of, tamam ya! Demedim bir şey. Yine de gitmem ama. Minho hyungumu yalnız bırakmam.''

Tam sorun olmadığını söyleyecektim ki Jisung ''Yalnız değil. İkimiz birbirimize yeteriz.'' dedi birden yanımda belirerek. Ne zaman geldiğini bile fark etmemiştim. Hızlıca süzdüğümde serumunu çıkardıklarını gördüm, elinde de daha düzgün bir sargı vardı ve kanamadığına göre dikiş aatmış olmalıydılar. ''Gidin siz.''

Hyunjin Felix'e çaktırmadan göz devirdi. Chan hyung ''Olmaz öyle,'' diye itiraz etti. ''İkiniz de hastasınız. Yanınıza sağlam biri lazım.'' Böyle düşünceli olmaları içime sıcacık bir huzur doldurdu. Uzun zaman olmuştu böyle değerli hissettirilmeyeli. ''Gerçekten gerek yok hyung.'' dedim. Jisung da onayladı. ''İçiniz rahat edecekse aynı odada kalalım?'' diye bir teklif sunduğunda bunun konuşabilmek için bahane olduğunu elbette ki anlamıştım.

Hyunjin'in ''Asıl o zaman içim rahat etmez.'' diye fısıldadığını duyduğumda gülmeden edemedim. Felix ikimize de öldürecek gibi bakıyordu, Jisung'un ise odağı şu an Chan hyungtaydı. Bizi duymamıştı bile.

''Emin misiniz?'' dedi Chan hyung. Jisung hevesle başını salladı.''Sen hemşirelerle konuşup bizi aynı odaya aldıracaksan eminiz.'' Sırf gidip dinlensinler diye kabul etsem de kesinlikle Jisung'la aynı odada kalmak istemiyordum. Sadece göz boyamak için sorun değilmiş gibi davranıyordum.

Onlar bir şey olursa aramamızı tembihleyip gittiği anda hemen Jisung'a döndüm. ''Ya sen niye laftan anlamıyorsun? Aynı odada falan kalmayacağız.'' Bakışları gözlerimde beş saniyeden fazla kalamazken ''Çok geç.'' dedi hemşireyle konuşan Chan hyungu göstererek. Sabır vermesi için tanrıya yalvararak gördüğüm hemşirelerden birini serumu çıkarması için durdurdum.

limbo | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin