''Minho!''
Duyduğum ses kalbimi çarptırsa bile hiçbir tepki vermeden yürümeye devam ettim. Dün geceden sonra Jisung'la konuşmak kesinlikle istemiyordum. Kalbim daha fazla kırığı kaldıramazdı.
Kalp kırığım diyordum Jisung'a, evet, fakat bu o kırıkları itinayla kalbime batırmasına izin vereceğim anlamına gelmezdi.
Ben Jisung'u aşmıştım ki zaten. Aşamadığım şey kırgınlıklarımdı. Yenileri eklemesine izin verip her şeyi daha da zorlaştırmasına müsaade edemezdim.
''Minho hyung!'' diye tekrar seslendi ama ben o bana yetişene kadar pratik yapacağımız dans stüdyosuna girmiştim bile. Hyunjin beni görür görmez gülümseyip el salladığında hızlıca onun yanına gidip oturdum. Jisung'la baş başa kalıp geçmişi konuşmak gibi bir düşüncem yoktu.
Hyunjin ve benimle birlikte toplam on beş kişiydik. Dans pratiği olduğu için oldukça rahattım. Zaten genel olarak şirkette yaşadığım gerginliklerin sebebi Jisung oluyordu. Kendimden emin olduğum için gerilmiyordum. Özellikle de konu dansken.
Buradaki en kıdemli stajyer olduğunu bildiğim Chan, hyung, sıcak bir gülümsemeyle yanıma geldiğinde teşekkür etmemek için zor durdum. Farkında olmadan beni Jisung'tan kurtarmıştı. Çünkü Jisung Hyunjin'den çekinmediği için yanında bana istediği gibi davranabiliyordu ama Chan hyungu görünce gelmekten vazgeçmiş, diğerlerinin yanına gitmişti.
''Önceden BTS'in arka dansçısı olduğunu duydum. Dansta cidden iyi olmalısın.'' Chan hyunga gülümseyerek başımı salladım. ''Kusursuz değilim ama kendime dans konusunda güveniyorum.'' Chan hyung elini omzuma koydu. ''Bugün seni izleyeceğim. Kim bilir belki bir gün aynı grupta çıkış yaparız ve danstan sen sorumlu olursun.''
Ardından ellerini çırpıp ''Herkes geldiğine göre başlayalım.'' dedi. Burada gerçekten sözü geçiyordu. Lider olmaya yatkın bir yapısı olduğunu bir bakışınızla bile anlayabilirdiniz. Onu kesinlikle sevmiştim.
İki saate yakın aralıksız dans etmiştik ve Chan hyung dediği gibi gözlerini üstümden ayırmamıştı. Mola verdiğimizde de Jisung'un gözlerini üstümde hissetsem de yanıma gelmemişti. Yeni olduğum için şimdilik popülerdim. Sürekli birileri yanıma gelip dans eğitimimi nerede aldığımı soruyordu. Etrafımda bu kadar insanın olması da Jisung'un hiç hoşuna gitmemişti.
''Seninle aynı grupta olmayı çok isterdim hyung!'' En küçüğümüz olduğunu yeni öğrendiğim Jeongin hayranlıkla bana bakarken utandığımı hissederek başımı eğdim. Bu kadar övgü almaya alışık değildim. Jeongin'le eğlenceli bir sohbete girmişken gözüm birden Jisung'a takıldı.
Chan hyunga hararetle bir şeyler anlatıyor, hırsla başını iki yana sallıyordu. Bir anlığına parmağıyla beni işaret etmiş, ona baktığımı fark ettiğinde de kendine gelmiş gibi aniden susup dışarı çıkmıştı. Ne olduğunu merak etsem de Jisung'la konuşmaktansa hiç öğrenmemeyi tercih ederdim.
Bir saat kadar dans provasına devam ettikten sonra Chan hyung benimle biraz daha çalışmak istediğini söyleyip diğerlerini vokal dersine göndermişti.
"Seninle özel olarak çalışmak istedim. Buradaki ilk haftan ama çoğumuza göre daha iyisin." dedi karşımda bağdaş kurarak. "Küçüklüğümden beri uğraşıyorum müzikle. On yaşımdan beri dans ediyorum, on altı yaşımda da şarkı yazıp söylemeye başladım. Özellikle bir dönem sürekli şarkı yazıyordum." diye açıkladım, aklıma yine terk edildiğim an dolarken yazdığım şarkıları duymak istememesini umdum. Aşk acısı çektiğim çok anlaşılacaktı.
"Sağlam bir geçmişin olduğu belli oluyor. Cidden şaşırtıcı derecede iyi dans ediyorsun. Peki sence çıkış yapsan vokal takımında mı olurdun rap mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/350728523-288-k444984.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
limbo | minsung
Fanfictionlee minho kendi yaptığı şarkıyla katıldığı seçmeleri geçer ve yıllar önce ayrıldığı eski sevgilisi han jisung ile aynı grupta olmayı kesinlikle beklemiyordur. . minsung, hyunlix . . #minsug 3! #hyunlix 3! #minho 2! #jisung 1! #leeknow 1!