16

1.8K 231 183
                                    

"Bebeğim, neden ağlıyorsun?"

Jisung ellerini gözlerine bastırıyor, hıçkırıklarına eşlik eden titremesiyle bana sarılmak için yanıma geliyor. "Korkuyorum..." diye fısıldıyor kulağıma. Kucağıma alıyorum çaresizce, ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. "Neden?" diyorum. Başını omzuma yaslıyor, titrek bir nefes çıkıyor dudaklarının arasından.

"Annem... Annem bizi öğrenmiş. Ablam bu gece eve gitmememi söyledi. Çok sinirliymiş ve babama söyleyecekmiş. Minho, korkuyorum..."

Gözlerim büyüyor, kalbindeki korku benimkine sıçrıyor ama belli etmemeye çalışıyorum. "Tamam, bende kalırsın bu gece. Sorun yok, tamam mı? Gerekirse sakinleşene kadar hep bende kalırsın."

Ağlıyor çokça. Konuşmuyor, yine de hissediyorum ben içindeki endişeyi. "Korkma güzelim, ayrılmayacağız hiç." diyorum içinden geçenleri bilerek. Ailesinin bizi ayırmasından korkuyor, ben de korkuyorum ancak bırakmam asla sevgilimi.

"Ya... Ya mecbur kalırsak?"

Saçlarını okşuyorum, öpüyorum sakince. "Ne olursa olsun bırakmam ben seni. Her zorluğu aşarız birlikte. Tamam mı? Ben seni bırakamam, sen istemediğin sürece ayrılmam senden." Titrek bakışlarını gözlerime çıkarıyor. "Ben de ayrılmam ki senden. Söz."

Sırtında dolaştırıyorum ellerimi. Sakinleşmesi için aklıma gelen her yolu deniyorum. "O zaman korkmana da gerek yok, değil mi? Birlikte olduğumuz sürece her şeyin üstesinden gelebiliriz."

Kollarını sarıyor boynuma. Dudaklarıma tereddütlü bir öpücük kondururken gözyaşları akmaya devam ediyor. "Senin ailene de söylerlerse, görüştürmezlerse bizi, ne yaparız?"

Bütün korkularını anlıyorum, hissediyorum ben de. "Olsun bebeğim," diyorum ve dudaklarına minik bir öpücük bırakıyorum. "Bizi kabul etmezlerse gideriz biz de, kaçarız. Gelir misin benimle?" Umutla gözlerinin içi parıldıyor. "Gelirim tabii!"

Telefonu çalıyor sonra, ablası arıyor. "Annem sizi rahat bırakmayacak, babama da söyledi." dediğini duyuyorum. "Ama merak etme, ben koruyacağım sizi. Ayrılmak zorunda kalmayacaksınız, söz veriyorum. Yaşadığım sürece size bir şey olmasına izin vermem." diyor. Jisung bana bakıp gülümsüyor.

Ablasına herkesten çok güveniyor, içinin biraz olsun rahatladığını anlayabiliyorum. Ben de çok güveniyorum ona, korkum azalıyor yavaşça. Heyecanla boynuma atlıyor Jisung. "Ablam olmasa," diyor ona olan sevgisini kelimeleriyle bile hissettirirken. "Annem beni yaşatmazdı. Bir ölüden hiçbir farkım kalmazdı."

Yüzünü kavrıyorum ellerimle. Yanaklarını okşuyorum, öpüyorum gözlerinin üstünden. "Bak," diyorum yatıştırmak için sakin tuttuğum sesimle. "bir sorun kalmadı. Ayrılmayacağız. Annen de sana kızamayacak, ablan seni koruyacak. Korkma hiç, tamam mı? Kötü bir şey olduğu anda beni arayabilirsin, hemen gelir alırım seni."  Güzel gülümsemesi can buluyor, varlığıma şükrederek bir kez daha sarılıyor bana. Huzurluyum.

Mutluyuz. Annesi rahatsız edemiyor Jisung'u, ablası engel oluyor hep.

Bir ay geçiyor, birlikteyiz yine. Bir parkta oturuyoruz, Jisung marketten aldığı çikolataları yiyor. Bir yandan üzgünce konuşuyor. "Ablam olmasa annem beni evden kovacakmış. Öyle söyledi. Cehenneme gitmeliymişim. Seni görürse kimse alamazmış elinden. İzin veririm sanki."

Annesinin normalde beni ne kadar sevdiğini düşününce burukça gülümsüyorum. Aramızdaki ilişkiyi hiçbir zaman gizlemedik onlardan, yalnızca adı aşk değil arkadaşlıktı. İki erkeğin aşkına neden karşı olduklarını asla anlayamıyorum.

Bir annenin sırf çocuğunun yönelimi yüzünden dönüştüğü bu iğrenç kişiliği anlamamın imkanı yok.

Ardından bir telefon geliyor Jisung'a. Bıkkınlıkla açıyor, annesinin aradığını anlıyorum. Her zamanki gibi göz devirecekken bir anda ayağa kalkıyor şokla. Telefonu yere düşüyor, Jisung'un gözleri doluyor yaşlarla. Ne olduğunu anlamıyorum ama korkuyorum.

Yavaşça yere çöküyor, gözleri tek bir noktaya sabitlenmiş. Titriyor, ara ara bütün vücudu baştan aşağı titriyor. "Jisung," diye sesleniyorum endişeyle ancak beni duyuyor gibi görünmüyor. "Jisung!" diyorum yeniden. Korkuyorum.

Titrek ve boş bakışları beni buluyor sonunda. "Ablam..." diyor hâlâ anlayamamış gibi, kaşlarını çatıyor. "Ablam ölmüş."

---

günün ikinci bölümünden selam 👋🏻

eveet bundan sonra yavas yavas gecmis olaylarını öğrenmeye baslicaz

bugün baska bölüm atamam sarjım bitiyo istemeyin o yüzden tamam mı😔

neyse iste bu kadar yarın atarım sonraki bölümü 💞💞

limbo | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin