SINAVLAR

621 24 1
                                    

Hastanede geçirdiğimiz günlerde müdür gene gelmiş gene devamsızlığımızı hatırlatmıştı. Ama onu umursayan kimdi ki! Cenk Uğur arada bizi eve götürüyor tipimizi düzeltip yemek yapıp geri dönüyorduk. Bu sürede Atillahan ve Fırat sınıftakilerle kalıyordu. Orada geçirdiğimiz bir hafta sonra ikisini de taburcu ettiler. Eve döndüğümüzde Atillahan arabayı sordu.

"Garajda." dedi Cenk Uğur.

"Ne var o arabada?"

Oturma odasında karşılıklı koltuklara onlara yer yapmıştık. Biz de tekli ve sandalyelere oturuyorduk. Sorumla gerginlik oluşurken Yonca ile birbirimize baktık. Kapı çalınca ayağa kalktım. Atillahan' ın annesiydi bu. Hastanedeyken atılı kaldığımız bir haftada aradığını duymadığım kadın yanında bir kaç kadınla eve girdi.

Atillahan ve annesi tartışırken biz ortadan kaybolduk. Annesi Asena hanım Atillahan' ların evine temizlikçi getirmişti ama Atillahan hiç bir şekilde istemiyordu. Sonunda kazanan Atillahan oldu. Annesi giderken ben hala arabada ne olduğuyla ilgileniyordum. Ama yorgunuz dediler ve uyudular.

Ertesi sabah biz okula giderken Fırat 'Adanalı' dizisinin ellinci bölümündeydi. Hastanedeyken izlemeye başlamış bize de izlettiriyordu ama okul olunca bizi zorlayamadı. Cenk Uğur bizi okula götürürken tekrar konuyu açmaya kalktım ama Atillahan' ın söyleyeceği bir şey olduğunu söyledi.

Haftanın ortasındaydık ve pazartesi sınavlar başlıyordu. Atillahan ve Fırat evdeki son günlerini tembellik yaparak geçirirken biz sakin sakin okula gidip geldik. Pazartesi hepimiz Cenk Uğur götürürken ben Fırat ve Atillahan' ın arasında kalmıştım. Sabah arabada uyumaya alışınca gözlerim istemsizce kapanıyordu. Atillahan uyandırınca okula vardığımızı anladım.

İlk ders ikinci ders olacak sınav için kopya hazırlamaya başladı sınıf. Ben gözden geçirirken Yonca hepimizin umuduydu. İlk sınav ile herkesin umudu Yonca olmaya başladı. Yonca cevaplandırıyor ve biz ondan geçiriyorduk. Bizim geçirdiğimizi de yanımızdakine yazıp gönderiyorduk. Tabi riskli ama heyecanlıydı.

Yonca' dan tüm sınıfın kopya çekmesi üçüncü sınavla başladı. Başta Yonca herkese yazacaktı ama benim çiçeğim heyecan yapıp karman çorman yazıyordu. Dağıtma işi de bize kalıyordu. Eh tam olarak biz göremeyince yazdıklarımız herkesin farklı oluyordu. Neyse ki ilk hafta kimseye yakalanmadık. Cuma günü o haftaki son sınavdan sonra bahçede soğukta donarken bir arabaya geldi. Siyah wolkswogen passattan Timur dede indi. Yanında Timur da vardı.

Fırat tam o anda kopya maceralarımızın dıştan görünüşünü anlatıyordu. Gülüşüyorduk. Timur' u fark eden ise Yonca idi. Fırat arkasına döndüğünde gerilmişti. Bir tek o değil Cenk Uğur ve Atillahan da gerilmişti. Ayağa kalkıp onlara yürürken Fırat' ın sesini duydum "Bunun ne işi var burada?" soru sormaktan çok gelemez anlamında der gibiydi.

Timur dedeye yaklaşırken çevreyi inceliyordu. "Timur dede ne işin var burada?"

"Sana bakıyordum kızım." dedi tüm sevecenliğiyle.

Yonca yanıma gelmişti arkasında da oğlanlar vardı. "Timur dede." dedi Yonca.

"Kızım sende buradasın." güldü. "Sizi bize yemeğe götürüyorum. Hadi gidelim."

Fırat' ın" Onlar gelemezler." demesiyle durup arkama baktı. Kaşları çatılmıştı. "Bugün bize sözleri var." Fırat' ın bu ses tonunu ilk kez duyarken Timur konuştu.

"Buna sen değil kızlar karar verir."

Cenk Uğur "Sevgilim benimle birlikte." dedi.

"Nisa-"

"Hayrunnisa diyeceksin Timur." sonra Timur dedeye döndüm "Keşke gelmeden arasaydın Timur dede." yaptığı emrivakiye sinirlenmiştim. "Bu gece için planım var maalesef ki-"

ARSLAN LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin